Rişte-i Cevahir

HZ. ALİ R.A.’DEN HİKMETLER

 

 1- Kişinin imanındaki kemâli, yeminlerinden belli olur.

 

2- Şu zamanda kardeş geçinenler, ayıp arayan casuslardır.

 

3- Hakîkî kardeş dar günde yetişendir.

 

4- Kişinin edebi, altınından hayırlıdır.

 

5- Zenginliği açıklamak, şükürdendir.

 

6- Kötüye iyilik et, efendisi ol.

 

7- Borcun edâsı dindendir.

 

8- Musîbetleri gizlemek mürüvvettendir.

 

9- Zühd’ün efdali, gizli olandır.

 

10- Âile fertlerine edep öğret! Onlara menfaat verir.

 

11- Ana-babaya iyilik, amellerin en üstünüdür.

 

12- Ömrün bereketi, güzel amelledir.

 

13- Cumartesi ve Perşembe sabahları bereket zamanlarıdır.

 

14- Sabrettiğin zaman, nefsini zaferle müjdele!

 

15- Midesi, kişinin düşmanıdır.

 

16- Erken kalk, mes’ud ol!

 

17- Güler yüz, ikinci bir ihsandır.

 

18- Dünyayı âhiret karşılığında sat da kazan.

 

19- Belâ, insana dilinden gelir.

 

20- Allah korkusuyla ağlamak, göze nurdur.

 

21- Malın bereketi, zekâtın verilmesidir.

 

22- İhsanını minnetle yok etme!

 

23- Ömrün sonu için kıymet yoktur.

 

24- Ömrün evvelinde kaçırdıklarını, ömrün âhirinde tedârik et!

 

25- Namazda tembellik, iman zâfiyetindendir.

 

26- Yemekte elin çokluğu, berekettir.

 

27- Allah’ tevekkül et, O sana yeter.

 

28- Hayra yor, hayra er!

 

29- Günâhı terk ederek köşeye çekil!

 

30- Kişinin tevâzuu, kendine ikram eder.

 

31- Kötülükten uzak dur, hürmete mazhar ol!

 

32- Muhabbet, hürmetle kuvvetlenir.

 

33-  Kötülüğe karşılık vermeyi tehir, ihsandandır.

 

34- Üç şey helâk eder: Cimrilik, hevâ ü heves ve ucub.

 

35- İmanın üçte biri hayâ, üçte biri akıl, üçte biri cömertliktir.

 

36- Hırs ve tamâ gediğini, topraktan başkası örtemez.

 

37- Âlimin ölümü, dinde gediktir.

 

38- Âhiretin sevabı, dünya nimetlerinden hayırlıdır.

 

39- Melikin saltanatı, adâletle dâim olur.

 

40- İhsanını, özür dileyerek çoğalt!

 

41- İhsana teşekkür, ikramı artırır.

 

42- Cesedin devamı, gıda ile; rûhun devamı, ibâdetle...

 

43- Selâmet elbisesi eskimez.

 

44- Bulunanla cömertlik et!

 

45- İyilerle sohbet, ganimet; kötü dostla oturmak, şeytanla ülfettir.

 

46- Kişinin görüştüğü kendisi gibidir.

 

47- Kişinin güzelliği, yumuşak huylu olmasındandır.

 

48- Kendisi için ölüm olmayan (Allah) yücedir.

 

49- Sözün güzeli, kısa olanıdır.

 

50- Çokla cömertlik et, aza kanâat eyle!

 

51- Bâtılın ömrü, muvakkat bir zaman... Hakkın devamı kıyâmete kadardır.

 

52- Fukarâ ile otur da; şükrün artsın...

 

53- Fakirin az sadakası, zenginin çoğundan çoktur.

 

54- Güzel ahlâk ganimet; hiddet, tehlikedir.

 

55- Kişinin sanatı, definesidir.

 

56- Yemeğin ekşisi, sözün ekşisinden hayırlıdır.

 

57- Kişinin hayası, perdesidir.

 

58- Yumuşak huy, insanın yardımcısıdır.

 

59- Aslı bozuk olan kimseye, vefâ haramdır.

 

60- Evlât acısı, ciğer yakar.

 

61- Erkeğin ziyneti edep, kadının ziyneti zehep (altın)dır.

 

62- Allah korkusu kalpleri parlatır.

 

63- Allah’tan kork; başkasından emin ol!

 

64- Dostun hayırlısı, hayra götürendir.

 

65- Hâlis muhabbet, ahde vefâdandır.

 

66- Dini dünyaya değişenin kazancı hebâ olur.

 

67- Malın hayırlısı, Allah yolunda harcanandır.

 

68- Nefsine muhâlefet et, rahata er!

 

69- Kalbin boş olması, kesenin dolu olmasından hayırlıdır.

 

70- Kişinin dostu, aklının delilidir.

 

71- Kadının hayırlısı, çok doğuran ve erine muhabbetli olandır.

 

72- Meliklerin devleti, adâletle ayakta durur.

 

73- Din kardeşini ziyâret, sevincin devamına sebeptir.

 

74- Kalbin ilâcı, kazaya rızâdır.

 

75- İnsanın özü aklına; işi aslına delâlet eder.

 

76- Gazabına hâkim ol, âkıbetin hayır olsun.

 

77- Kişinin dîni, dostudur.

 

78- Cimrinin altını taş mesâbesindedir.

 

79- Rezillerin devleti, iyilerin âfetidir.

 

80- Tatlı dil sermâyedir.

 

81- Bir şeyi zemmetmek, o şeyle meşgul olmaktandır.

 

82- Sultanların yemeği dudak yakar.

 

83- Bir günah çok, bin tâat azdır.

 

84- Azgını azgınlığıyla bırak!

 

85- Sana ezâ edene mudârâ et, onu utandır. (Şerrinden kurtul.)

 

86- Allah dostlarından bahsetmek, rahmete vesîledir.

 

87- Fakirlikle zelîl olan, Allah katında zengindir.

 

88- Ölümü anmak, kalbe cilâdır.

 

89- Gençliği hatırlamak keder verir.

 

90- Kişinin zilleti, tamahındandır.

 

91- İlim rütbesi, rütbelerin en üstünüdür.

 

92- Babana hizmet et ki, evlâdında sana hizmet etsin!

 

93- Doğum ölümün habercisidir.

 

94- Nefsin rehâveti meşakkat getirir.

 

95- Dostu görmek, göze cilâ verir.

 

96- Rızkın seni bulur; müsterih ol.

 

97- İlmin yok olması, âlimin yok olmasından ehvendir.

 

98- Dünyanın her yeri belâlarla doludur.

 

99- İç güzelliği, dış güzelliğinden hayırlıdır.

 

100- Dostu ziyâret, muhabbeti tazeler.

 

101- Zayıfların silâhı, şikâyettir.

 

102- İlmin ayıbı, âlimin kendini methetmesi-dir.

 

103- Kişinin görünüşü, karakterini bildirir.

 

104- Cimri zengin, cömert fakirden daha fakirdir.

 

105- Az mârifet, çok amelden hayırlıdır.

 

106- Sabah uykusu rızka mânidir.

 

107- Câhilin sükûtu, perdesidir.

 

108- İyilerle sohbet eden, kötülerden emin olur.

 

109- Allah’tan başkasına ümit bağlayanın gayreti boşadır.

 

110- Dostun darbesi, düşmanınkinden acıdır.

 

111- Emsâlinle gez!

 

112- Kişiyi zulmü yıkar.

 

113- Kerimin gölgesi geniştir.

 

114- Zâlimin cezası, erken ölümdür.

 

115- Allah’tan korkanların mertebeleri yücedir.

 

116- Akıllı düşman, câhil dosttan hayırlıdır.

 

117- Hikmet müminin ganîmetidir.

 

118- Akıllı genç, câhil ihtiyardan hayırlıdır.

 

119- Kişinin fazîletiyle iftiharı, âile şerefiyle iftihârından evlâdır.

 

120- Her kalpte bir meşguliyet vardır.

 

121- Hasmına gâlip gelmen, sabır ve tahammülledir.

 

122- Kıymeti bilinmeyen nimet elden gider.

 

123- Bir şeyin parçası, aslından haber verir.

 

124- Akıllının câhile üstünlüğü, Ay’ın yıldıza üstünlüğü gibidir.

 

125- Kişinin kurtuluşu doğruluktadır.

 

126- Kardeş ayrılığı, gönül hüznüdür; kalbi yakar.

 

127- İnsanın zekâsı, aslına delildir.

 

128- Hakkı kabul etmek dindendir.

 

129- İşinde miktarı belli et, hatadan kurtul!

 

130- Kalp kasveti, tokluktandır.

 

131- Kişinin sözü, aslından haber verir.

 

132- Kalbin kuvveti, imanın sıhhatindendir.

 

133- Harisi öldüren, hırsıdır.

 

134- Kişinin kıymeti, hoşgörüsündedir.

 

135- Şerlilere yakın olmak zarar verir.

 

136- Kişinin kıymeti, ehemmiyet verdiği iş kadardır.

 

137- Allah kelâmı, kalbe devâdır.

 

138- Dünya ayıpları üzerinde dâim olmaman, sana kâfidir.

 

139- İlmin kemâli, hılimdedir.

 

140- Ölümü bilmen, keder olarak sana yeter.

 

141- Cömertliğin kemâli, verirken (az oldu diye) özür dilemektir.

 

142- Cömert kâfir, cennete girmeye, cimri Müslüman’dan daha ümitlidir.

 

143- Nasihat olarak ölüm yeter!

 

144- Dert olarak ihtiyarlık kâfidir.

 

145- Ölüm habercisi olarak ihtiyarlık yeter.

 

146- Haset edeni, hasedi yer.

 

147- Yumuşak söz, kalplerin bağıdır.

 

148- İlim devletine zevâl yoktur.

 

149- Eceli gören uzun emele düşmez.

 

150- Her gamma ferahlık, her derde devâ vardır.

 

151- Şöhret elbisesi giymek, ahmaklıktır.

 

152- Hasetçide huzur olmaz.

 

153- Kocalık ömürden sayılmaz. (Çünkü çileli geçer.)

 

154- Kavmine karşı mülâyim ol da sevil!

 

155- Kavlinde (sözünde) yumuşak ol da sevil!

 

156- Hasetçiden başka her düşmanla anlaşmak mümkün.

 

157- İlim meclisi, cennet bahçesidir.

 

158- Şerlilerle sohbet, deniz yolculuğu gibi tehlikelidir.

 

159- Gayreti çok olanın, kederi uzun olur.

 

160- Çok konuşan, çok pişman olur.

 

161- Tatlı suyun başı kalabalıktır.

 

162- Büyüklerin meclisleri, kelâmın kaleleridir. (Sır vermezler.)

 

163- Kişinin hüneri, dili altındadır. (sözünden anlaşılır.)

 

164- Arzûlara ulaşmak zenginliktir. (Maddi mânevî)

 

165- Gece namazlarıyla kalbini nurlandır.

 

166- İhtiyarlığını günahla karartma!

 

167- Ayrılık ateşi, cehennem ateşinden şiddetlidir.

 

168- Müminin nûru, gece namazındadır.

 

169- Ölümü unutmak, kalbi paslandırır.

 

170- Saçın ağardığında, sana ölümden haber verir.

 

171- Sözü doğru olanın yüzü güzeldir.

 

172- Emin halde uyu, yatakların iyisinde olursun.

 

173- Müminin yüz güzelliği takvâ nûrundandır.

 

174- Yerinde yapılmayan ihsan zulümdür.

 

175- Başa kakılan sadakanın günahı, sevabından büyüktür.

 

176- Yalnızlık kötü arkadaştan hayırlıdır.

 

177- Ahmağın reisliği kısa sürer, tez geçer.

 

178- Sana düşmanlık etmeyen, dostluk etmiş; gafletle muâmele eden de üzmüş olur.

 

179- Evlât sâhibinin rızkı geniştir.

 

180- Yazıklar olsun iyilere kötülük edenlere!..

 

181- İçi ve dışı çirkin olana yazıklar olsun!

 

182- Hasetçiye hasedi, en büyük sıkıntıdır.

 

183- Kişinin gam ve kederi, gayreti nispetindedir.

 

184- Gayret; namusu korumak, imandandır.

 

185- Hırslı helâk olur da haberi olmaz.

 

186- Tiriti hazırlayan yemez; kime kısmetse o yer.

 

187- Düşmanın nasihatinden uzak dur!..

 

188- Kişinin helâki, amelini beğenmesindedir.

 

189- Emânete riâyet etmeyende, iman olmaz.

 

190- Mürüvveti olmayanın (İnsana itibar etmeyen) din, kâmil değildir.

 

191- Fazîleti olmayanın, zenginliği olmaz.

 

192- Padişahlara rahat yoktur. (Devamlı maddî mânevi idâre düşüncesindedir.)

 

193- İyi insan âhireti için, kötü insan da dünyası için gam çeker.

 

194- Nefsinden sakınman, aslandan kaçmadan daha faydalıdır.

 

195- Yanındakini getir ki, onunla bilinesin. (Meddi mânevi bilgi)

 

196- İnsanın kıymeti, gayreti, kıymetidir.

 

197- Yalancıda kerâmet olmaz.

 

198- Kanâat ehlinde gam, akıllıda fakirlik olmaz.

 

199- Taktir olunan sana gelir.

 

200- Sadaka ömrü uzatır.

 

201- Saîdin sohbeti, insanı saîd eder. (İyi insan)

 

202- Sabreden muradına erer.

 

203- Kalbin hüznü, nefsin rahatındandır.

 

204- Laf taşıyan, bir saatte, bir kaç aylık fitne ve fesâda sebep olur.

 

205- Sen rızkını aradığın gibi, o da seni arar.

 

206- Kişi sadâkatiyle büyüklerin mertebesini kazanır.

 

207- sıhhat nimeti, en büyük bahtiyarlıktır.

 

208- Şerlilerle ünsiyet eden, kötü yoldadır.

 

209- Helâl lokma kalbi nurlandırır.

 

210- Kur’an okumak kalplerin şifasıdır.

 

211- Sadâkat, sâhibini kurtarır.


dodurgabeyi.tr.gg
 
Facebook beğen
 
DODURGA BELDESİ
 
İlçe [değiştir]
Dodurga - Çorum ilinin ilçesi,

Diğer (kasba, köy, mahalleler) [değiştir]
Dodurga - Ankara ili Yenimahalle ilçesinin köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinin köyü,
Dodurga (Hacıömerler) - Balıkesir ili Dursunbey ilçesinin köyü,
Dodurga - Bartın ili Ulus ilçesinin köyü
Yeni Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin köyü,
Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin Kasabası/Nahiye Merkezi
Dodurga - Bolu ilinin merkez köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Bolu ili Mudurnu ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Çerkeş ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Orta ilçesinin Kasabası,
Dodurgalar - Denizli ili Acıpayam ilçesinin Kasabası,
Dodurga - Muğla ili Fethiye ilçesinin köyü
Dodurga - Sinop ili Boyabat ilçesinin köyü Dodurga Barajı

Tödürge - Sivas ili Zara ilçesinin köyü, Tödürge Gölü

Dodurga - Tokat ilinin köyü
0507 8179799_ Ali Beylerbeyi
 
DODURGA TARİHİ:



Dodurganın Tarihi
Orta Asyadan gelen Türk kavimlerin Oğuz Boyunu teşkil eden oymakları arasında yine Büyük Türk Hakanı olan Oğuz Kağan’ın Nizam-ül Mülk yani dünya nizamının mülki idaresini ele geçirmek için altı oğlunu görevlendirdiği hüküm yer alır. Bunları iki kola ayırmıştır. Bunlar Üçoklar ve Bozoklardır, ayrıca bu iki kolun mensup olduğu ve aynı zamanda Oğuz Kağan’ın evlatları olarak varsayılan kişilerde ikiye ayrılır bunlar Denizhan, Dağhan ve Gökhan Üçoklar koluna, Yıldızhan, Ayhan ve Günhan ise Bozoklar koluna mensupturlar. Beldemiz kısaca Oğuzların Bozoklar kolunun Ayhan sancağına teşekkül eden Dodurga oymağına mensuptur. Tarihi Osmanlı ve Selçuklu yazıtlarında hatta Moğolların Anadoluyu istilasını kaleme alan Çin’in tarihi kaynaklarında da yer alan hatta Türk tarihçilerinde desteklediği bu teoridir. Beldemizin ismi Toturga, Totruga isimlerinin gelişmesiyle mükerrer olmuş sonuç itibariyle bugünkü halini almıştır. Dodurga kelimesinin menşei ise Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügat-it Türk” isimli eserinde Dudriaga olduğu görülmektedir. Kaşgarlıya göre bugünkü Çankırı yöresinin bulunduğu coğrafyada Dodurga beldesine verilen isim Osmanlı Padişahı II.Murad’ın hüküm sürdüğü 1451,1452 yıllarında kadı vekilliği yapmakta olan ve ulema adledilen Dudri ağa yada Bedri ağa isimli kişinin adından gelmiş olabileceği bahsedilmektedir. Yine bununla ilgili olarak ünlü Florensalı seyyah Pegalotti “La Pratica Della Mercatura” isimli eserinde Anadolu beyliklerinde olan iştiraklerinde bir Dudri Ağa’dan bahsetmektedir. Fakat Pegalotti’nin bahsettiği kişinin meskun bulunduğu coğrafi konum Kaşgarlı’nınkiyle bağdaşmamaktadır. Pegalotti’nin iki teorisi bulunmaktadır bunlardan ilki Dudri ağa’nın bugünkü Çankırı bölgesinde 1400’lü yıllarda yaşamış bir bilgin olması, ikinci teorisi ise Dudriağa olarak bilinen bir bölgenin bugünkü Sivas il sınırları içinde yer alan bir yöre adı olduğudur. Fakat tüm bu teorilere rağmen tarihçi ve birçok araştırmacının Çankırı ilinin Dodurga beldesinin ismi teşekkülünü Oğuzlardan aldığını varsaymaktadır. Bu olgu daha kuvvetlidir, çünkü büyük tarihi kaynak olarak bilinen Oğuzların Oğuzname isimli resmi belgesine göre Oğuz boy ve kolların ismi Oymakların ismi Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesinden sonra yurt edindikleri bölgeler her oymak kendi adını vermiştir. Dolayısıyla tarihi süreçte göçebe olarak hayatlarını idame ettiren bu oymaklar çadır hayatından yerleşik hayata geçtiklerinde dolayısıyla Dodurga imside burada meskun bulunan oymağın ismi olması sebebiyle yerleşik düzende bölgenin ismi haline gelmiştir. Bunun yanı sıra Dodurga ismini taşıyan bugün çeşitli illerde 24 belde bulunmaktadır. Ayrıca 1520 ve 1566 yılları arasında hüküm sürmüş olan Kanuni Sultan Süleyman devrinde Dodurga Beldemiz Ankara’da bulunan Haymana sancağına bağlıydı fakat o devirde belde değil oymak olarak adlandırılmaktaydı. Yine bunlara ek olarak Türkolog olan İsveçli A.Vamberyan Anadolu oymaklarıyla ilgili bir liste hazırlamış bu listeye göre Dodurga beldemizin ismi Dodoung olarak yer almış yine o dönemlerde konsolosluk görevini yürüten General Petruseviç’in arşivlerinde de beldemizin ismi Doudougah olarak yer almıştır. Petruseviç’e göre Ankara’da meskun bulunan Gökmene sancağının en büyük nüfusa sahip Doudougah oymağıydı. (Dodurga hem Ankara’ya bağlı hem Haymana hem Gökmene sancaklarında bulunmaktaydı.) Petruseviç’e göre bu oymak 1880 yıllarında 4000 vergi nüfusuna sahipti. Ancak 4000 kişiyle adledilen Dodurga oymağının sadece beldemizle sınırlı olmadığı Ankara çevresinde bağlı diğer oymaklarında mensup olduğu bir teşekkül olduğu sanılmaktadır.
Dodurganın Damgası
Oğuz soyuna mensup 24 Oğuz boyunun ayrı ayrı damgaları bulunmaktaydı. Bugün nasıl ki her devlet dairesinin bir resmi mührü var ise Oğuzlarda da her boyun bir resmi mührü vardır. Dodurga beldemizin de Oğuzun yirmi dört boyundan birini teşkil etmesi sebebiyle bir mührü bulunmaktadır. (Bu mühür yukarıda verilmiştir.) Dodurganın mührü bir çok tarihçi tarafından değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bugün tarihçilerce geçerli ve doğru kabul edilen aşağıda belirttiğimiz Kartal resmini andıran kafa ve kanat kısmının ima edildiği figürdür. Zaten Dodurga oymağının işaretide Kartal olarak adlandırılan kuş simgesidir.

Bu damgalar Selçuklu ve Osmanlı hanedanlıklarında resmi idarelerde kullanılır, kadı ve oymak beylerinin halkı yönlendirmeleri ve resmi yazıt tespitlerinde bu mühürler kullanıldığı söylenmektedir. Hatta bu mühürlerin benzerlerini Osmanlı padişahları ve devlet erkanına mensup kişilerde kullanmaktaydı.

Dodurganın İşareti
Dodurga oymağı aslında Türkî coğrafyanın bir çok yerine dağılmıştır. Bu oymaklar günümüz itibariyle siyasi, iktisadi ve kültürel anlamda birbirlerinden kopmuştur. Ancak tarihinde tarihinde değişmez bir parçası olan amblemini yani işaretini kaybetmemiştir. Buna en yakın örnek olarak bizde Dodurga oymanğının işareti olan Kartal figürünü Dodurganın Sesi isimli dergimizin amblemi olarak kullanmaktayız. Bunun yanı sıra Sivasın Dodurga mezrasındaki halk, Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Dodurga yaylasındaki köylüler, Amasya’nın Sarı Kurşun köyündeki Dodurga oymağına mensup birkaç aileden teşekkül olan halk, Tarsus bölgesinde yaşayan ve bugün Varsak Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmen beylerinin mensup olduğu Dodurga oymağına dahil bütün beyliklerin hemen hemen hepsi Kartal figürünü kendi işaretleri kabul etmektedirler.
Değerli hemşehrilerimiz ; Dodurga beldemizle ilgili her şeyi güzümüzün yettiğince sizlere aktaracağız lakin bu çalışmalarda büyük çabalar sarf edilmektedir. Sizlerin desteğiyle birlikte bu güçlüklerin üstesinden geleceğimize inanmaktayız. Bu nedenle destek, öneri, özeleştirilerinizi bekliyoruz.

Dodurga Kelimesinin Anlamı
Dodurga kelimesini bugün kime sorsanız beldemizin adından ibaret olduğunu ifade edecektir. Fakat Dodurga kelimesi şayet Oğuz’un 24 boyunun Dodurga oymağının mensubiyetindeyse bir çoğumuzun bildiği gibi belde ismini oluşturmaktadır. Ancak Oğuznameye göre her oymağın bir adı ve bu adın bir anlamı ayrıca her oymağın bir işareti, damgası ve sayısı bulunmaktadır. Dodurga kelimesinin anlamıda bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı kayıtları, Selçuklu arşivleri ve Türk Tarihi araştırıldığında ortak sonuç olarak Oğuz kaynaklarının nitelendirdiği anlam ortaya çıkmaktadır. Bu anlam şudur ki Dodurga demek; Ülke alan, zapt eden, Yurt tutan anlamını taşımaktadır. Tarihi kaynaklar irdelendiğinde 1040 yılında başlayan Selçuklu hanedanlığının kurulma aşamasındaki yıllarda büyük bir payeye sahip olmuşlardır. Bunun yanı sıra yine Anadolu Selçuklularının hüküm sürdüğü 1077-1308 yılları arasında Dodurga oymağı bugünün tabiriyle süvari öncü birlik olmuştur. Bu nedenle Dodurga’nın anlamı Ülke alan, Yurt edinen olarak tarihteki yerini almıştır.


 

 
Bugün 67 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol