KADER_ALIN YAZISI:

 

 

Kader
Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; 
Elindeyse beyazdan, gelde sıyır beyazı!..

 
Necip Fazıl Kısakürek
     
   

 

 

 

Kader Kaza

Her şeyi,yaratan Allah,
Geçmişten,geleceğe,
Olacak her şeyin yerini,
Zamanını,nasıl olacağını,
Önceden,ilmiyle bilir,
Takdir ve tayin eder.
Biz buna kader deriz.
Allah’ın,önceden,
Takdir ettiği şeylerin,
Yeri ve zamanı gelince,
Gerçekleşmesine,kaza deriz.
Kader,yüce Allah’ın,
Sonsuz kudretinin eseridir.
Zamandan,mekandan,
Münezzeh olduğu için,
Olmuş ve olabilecek,
Her olayı bilmeye,
İşitmeye,görmeye,
Dilediği şekli vermeye,
Her zaman yetkilidir.
Allah’ın,yarattığı kainatta,
Onun ilmi ve iradesi dışında,
Hiçbir şey olmamıştır.
İradesiyle her şeyi,
İdare eden O dur.
Kullar olarak bizler,
Kaderimizi bilemeyiz.
Başımıza gelecek her şeyi,
Allah’ın önceden bildiğine,
İnanmakla mükellefiz.
Allah bütün kavimlere,
Peygamberler göndererek,
Varlığını  
habervermiş. 
Hayırı ve şerri, 
Kötü ile iyiyi,
Hak ile batılı,
Ayırt etmeyi öğretmiş.
Ayrıca bütün insanlara,
Akıl,irade,ilim,
Düşünme yeteneği vermiştir.
Bu yüzden biz insanlar,
Mükellef ve sorumluyuz.
İnsan olarak bizlere,
Verilmiştir cüzi irade.
Bu iradeyle yapılan işlerden,
Tek,tek sorumluyuz bizler de.
Allah her şeyi bir kader,
Ölçü ile yaratandır.
Kul olarak bizlere,
Allah’a kulluk yaraşır,
Hüküm yalnız Allah’ındır.
 

Kemal Tekir

 

 

 

Kader:

 
Kader; alnımızda yazılı değil,
Yazı; Levhikalem'dedir efendim.
Levhimahfuz'unda sabit bulunan;
On sekiz bin âlem'dedir efendim.

Tecelli; kul tarafından bilinmez,
Levhikalem; mukadder'dir silinmez,
Aradaki perde nedir görünmez;
Musa'yla Tur; kelamdadır efendim.

Derya'da, Yunus'a ayan olanlar,
Mısır'da, Yusuf'a şayan olanlar,
Canan'a, Miraç'ta beyan olanlar;
Yerler, gökler selamdadır efendim.

Kuran'ın anlamı, mana vakarı,
Cennet'in Bahçesi,Cehennem Nar-ı,
Koca kâinatın vucûdu,sırrı;
Elif; Mim-de,Cim; Dal-da dır efendim.

İbrahim Etem-i aciz kul adım,
Son 
nefeste şahadettir muradım. 
Dünya gurbet,Ahret asıl Vatan'ım,
Öz mekânım; sılamdadır efendim.


İbrahim Etem Ekinci 
 

 

 

 

Kader

Hani biz aşardık dağı denizi
Hani,korkup kaçmak yıkardı bizi
Gittiğim her yerde, ayrılık izi
Böyle hayallerde buluşmak var mı?

Hani sevda idi senin bir yanın
Hani sevda ışığıydı insanın
Sevgi vuslatıydı her bir lisanın
Sadece kendine
konuşmak var mı?

Şimdi anladım ki yalanmış sevdan
O nedenle dokunmadı elvedan
Yüreğimde hep yaradır unutan
Zorları görünce,,sıvışmak var mı?

Benim bu sözlerim,sana sitemdir
Sevgiye ihanet, bende matemdir
Dosteli bu,cana dostumm! ! diyendir
Dosta, rüyalarda kavuşmak var mı?
-
Senin için yazdığım her şiire
Bilesin ki bir çok yürek gizledim
Gözyaşları bazen ilham şaire
Şiir olup sensiz dolaşmak var mı:?

Sevip sevilirsen dünya özelmiş
Ferhat sevda için dağları delmiş
İmkansızsa aşk, düşte güzelmiş
Aşığa mahşerde kavuşmak var mı:? ?

Şimdi uzaklara düşmüş hayalsin
Sevgisiz kaldıysan bende bitersin
Dosteli bu,doğru söyler neylesin
Yalanı gizlice bölüşmek var mı? ?

* YOKTUR DİYEBİLENLERE İTHAF EDİLMİŞTİR
 

Bahri Yıldırım


 

 

Kader Rüzgarı

Kader bir rüzgar olup, esti, ayırdı bizi
Yıllar geçti aradan, kaybettik izimizi
Gözlerden ırak olsak, gönülden yok olmadık
Geçen nice yıllara rağmen unutulmadık

İnanırız şüphesiz, kadere ve Allah'a
Dualarımız sonsuz esti bir rüzgar daha
Bu sefer kavuşturdu şükürler olsun ona
Bu inancın zaferi: Aşk, kader ve Allah'a

Kaderimiz böyleymiş, önce ayırdı bizi
Belki de iyi oldu, ölçtük aşk, sevgimizi
İkimiz de olunca uzakta, ayrılıkta,
Sevgimiz çok
güçlüymüş , arttı aşk, mutlulukta
 

Şükrü Topallar


 

 

 

Kader

Gönlümü gülşende bir gül sanırdım,
Her gülde nasip arayan, arıya döndüm,
Bir konduğu dalda kalır sanırdım.
Yazdan yaza uğrayan kuşlara döndü.

Her karşılaştığımda selam verenler,
Benimle ağlayıp, benimle gülenler,
Dostum, arkadaşım diyenler,
Şimdi görünmez güçlere döndü.

Evveli ahirden hatırımız sayılırdı yörede,
Pek de kusur etmedik ananede, törede,
Bugüne kadar geçen uzun sürede,
Zincire vurulmuş esire döndük.

18.5.1985/Ankara
 
 
 
 
 
 

İbrahim Bayraktar

 

 

 

Kader

Kader konusunda insanlar,
Çoğunlukla yanılırlar.
Yaşanan tüm sıkıntılar
İnsandan kaynaklanırlar.

Hataya sahip çıkmayız,
Başkalarını suçlarız
Kadere isyanederiz,
Kızarız, öfkeleniriz.

Suçu kendinde aramak,
Zor gelir hep insanlara.
İsyan etmek kolay olur,
Suçlu başkası olunca.

Çekilen sıkıntıların,
Hepsinden sen sorumlusun.
İyilik gelir Allah'tan
Kötülüklerse kullardan.


İflasların zararların.
Sorumlusu kader olur.
Sevinç ve başarıların,
Baş aktörü hep insandır.

Allah elçiler göndermiş,
Doğru, yanlışı bildirmiş.
Güzel, çirkinden ayrılmış,
Arasına sınır konmuş.

Özgür bırakılmış insan,
Kılavuzluk yapar şeytan.
İster doğru yolda yürü,
İster bataklığa saplan.
 
 
 
 
 
 

 

 

Kemal Tekir

 

 

*Kader*

Küçük insanın küçücük omzuna birer birer…
Geçim denilen, ağır hayat yükü biner…
Niyet her şeye isyansa eğer…
Uğraşma derim, neye fayda eder…

Gönül der, gönül hep ister…
Bitmez, tükenmez dilekler…
Üzülme Kaderdeyse olur birer birer…
Hepsi Allah’tan(C.C) hepsi Kader…

Kalbimden yansır, dilim der…
Bak gör, Yunus ne söyler…
Yaratandan ötürü yaratılanı der…
Yeter ki sev, gönül asıl bunu ister…

Zaman geçer, zaman biter…
Ömür hep isyanla, istemekle geçerse eğer…
Etme derim, senin olan sana zaten yeter…
Hatta olanla yetindiğin gibi olmayana da sen ver…

Zile
24/12/2006
Ali Orhan Günaydın

 

 

 

 

 

 

 

Kader

Kimsesizlikler içinde kederlerle bir ömür
Ağlamaklı gözlerin dermanın yoktur ayakların durur
Dün nasıldı kimbilir yarın neler olur
Elveda diyemezsin bırakıp gidemezsin
Razı olursun dersin kaderim budur
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ahmet Altıntaş

 

 

 

 

Kader

Yazılan Kadermiş
Gelirmiş başa
Zannetme çektiğin
gidermiş boşa...
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ahmet Tosun

 

 

Kader

Gel de bu Dünya’ya kon bir daha
Eski tas, eski hamam, han yeri.
Kürküne değeri, biçilmez paha
Emerler iliğin, tam tufan yeri.

Islanır yağmurda, buluta küser
İnsanlıktan geri, ne kaldı eser
İzleri de karda belirsiz basar
Yanan can bilir, tam yanan yeri.

İrfanı yok ki, ilmine güven
Âşıklara sevda yok, nerde seven
Uzaya çıkılmaz, ipten merdiven
Şimdi buralar, ahir zaman yeri.

Nesebi belirsiz, ana doğura
Faziletsiz ahlak, maya yoğura
Dünya’da mahşer vardır, her yer bura
Feryadı figanı, asuman yeri.

Öyle bir kul ol ki; Allaha iman
Gençlik geçer gider, yarına devran
Hangi yol biter, yürüse de kervan
Yaz gelir geçer, mevsim hazan yeri.

Dur bekle dese, beklemez eceli
Hiçbir yere gitmez, gündüz geceli
Dil söylemez, ölüm iki heceli
Kimde değişti, kader yazan yeri.

Ölümü düşünde, hak bil mahşeri
Kendine acı, işleme şu şeri
Her zaman günahı, işlerde eğri
Ahı figanda, şimdi duman yeri.

İnsanın şerefi, yardımdan süsü
Üç günden fazlası, haramdır küsü
Kalkarda cenaze, nurlu ölüsü
Nur olur mezarı, gülistan yeri.

Yunus; akıbetin, gönlüne göre
Allah’a şükür et, sana da vere
Ancak bulunmaz, ecele çare
Nizam terazi, tam bir düzen yeri

20 Haziran 2007 Kahramanmaraş
 

Yunus Akkale


 

 

Kader

Yazım, daha ben doğmadan yazılmış
Mezarım, işte tam o an kazılmış
 
 
 
 
 
 

Ceyhun Çoban


 

 

Kader

Öyle bir yazılmış yazıdır ki kader
Hiçbir silgi silemez onu önünde diz çöker
 
 
 
 
 
 

Şair Habib Erdem

 

 

 

Kader

Bilinmez bir
dünya vardır her kapının ardında,
Sevinç mi, hüzün mü, hepsi bir muamma,
Her dem, yaşam görünmez kapılarla bezeli,
Açılan kapılarlan başlar kaderimizin seferi,

Alemde ki tılsım bir tek elif de gizli,
İsyan yok,hayır ve şer sadece O’ndandır bilinmeli,
Hayat bir denklemse çözümü sendedir,kalbinde,
Her kapının anahtarı tevekkül ve besmele,

Tevekkül ile fidanlar arşa yol alır.
Besmele ile sert ağaçlar meyva verir,
Tüm cihanı temaşa
et , hayrete boğulursun,
Kaderine iman edersen, kederden kurtulursun…
 

Esad Cihad

 

 

Kader

Seçim değildir,yaşamaktır kader..
Bir yanımda azrail,bir yanımda melekler..
Kader nereye iter..
Nerde biter..
Seçim değil yaşamaktır kader..
Altın bir tepsi üzerinde ister acı ister keder..
istersen şeker..
Ölmekse,yaşamaksa işte kader..
ömür; ya ilaç kokusunun ağrılığında bir oda..
Yada papatya kokusunda bir bahçe ise..
Kadere yazılanları okumak imkansızsa,yaşamak kaçınılmazsa..
Beklemek sabır taşından musallaya kadarsa..
Gel gör ey kader,yaşıyorum seni isyansızca..

13Aralık2009
 

Emrah Oral


dodurgabeyi.tr.gg
 
Facebook beğen
 
DODURGA BELDESİ
 
İlçe [değiştir]
Dodurga - Çorum ilinin ilçesi,

Diğer (kasba, köy, mahalleler) [değiştir]
Dodurga - Ankara ili Yenimahalle ilçesinin köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinin köyü,
Dodurga (Hacıömerler) - Balıkesir ili Dursunbey ilçesinin köyü,
Dodurga - Bartın ili Ulus ilçesinin köyü
Yeni Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin köyü,
Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin Kasabası/Nahiye Merkezi
Dodurga - Bolu ilinin merkez köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Bolu ili Mudurnu ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Çerkeş ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Orta ilçesinin Kasabası,
Dodurgalar - Denizli ili Acıpayam ilçesinin Kasabası,
Dodurga - Muğla ili Fethiye ilçesinin köyü
Dodurga - Sinop ili Boyabat ilçesinin köyü Dodurga Barajı

Tödürge - Sivas ili Zara ilçesinin köyü, Tödürge Gölü

Dodurga - Tokat ilinin köyü
0507 8179799_ Ali Beylerbeyi
 
DODURGA TARİHİ:



Dodurganın Tarihi
Orta Asyadan gelen Türk kavimlerin Oğuz Boyunu teşkil eden oymakları arasında yine Büyük Türk Hakanı olan Oğuz Kağan’ın Nizam-ül Mülk yani dünya nizamının mülki idaresini ele geçirmek için altı oğlunu görevlendirdiği hüküm yer alır. Bunları iki kola ayırmıştır. Bunlar Üçoklar ve Bozoklardır, ayrıca bu iki kolun mensup olduğu ve aynı zamanda Oğuz Kağan’ın evlatları olarak varsayılan kişilerde ikiye ayrılır bunlar Denizhan, Dağhan ve Gökhan Üçoklar koluna, Yıldızhan, Ayhan ve Günhan ise Bozoklar koluna mensupturlar. Beldemiz kısaca Oğuzların Bozoklar kolunun Ayhan sancağına teşekkül eden Dodurga oymağına mensuptur. Tarihi Osmanlı ve Selçuklu yazıtlarında hatta Moğolların Anadoluyu istilasını kaleme alan Çin’in tarihi kaynaklarında da yer alan hatta Türk tarihçilerinde desteklediği bu teoridir. Beldemizin ismi Toturga, Totruga isimlerinin gelişmesiyle mükerrer olmuş sonuç itibariyle bugünkü halini almıştır. Dodurga kelimesinin menşei ise Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügat-it Türk” isimli eserinde Dudriaga olduğu görülmektedir. Kaşgarlıya göre bugünkü Çankırı yöresinin bulunduğu coğrafyada Dodurga beldesine verilen isim Osmanlı Padişahı II.Murad’ın hüküm sürdüğü 1451,1452 yıllarında kadı vekilliği yapmakta olan ve ulema adledilen Dudri ağa yada Bedri ağa isimli kişinin adından gelmiş olabileceği bahsedilmektedir. Yine bununla ilgili olarak ünlü Florensalı seyyah Pegalotti “La Pratica Della Mercatura” isimli eserinde Anadolu beyliklerinde olan iştiraklerinde bir Dudri Ağa’dan bahsetmektedir. Fakat Pegalotti’nin bahsettiği kişinin meskun bulunduğu coğrafi konum Kaşgarlı’nınkiyle bağdaşmamaktadır. Pegalotti’nin iki teorisi bulunmaktadır bunlardan ilki Dudri ağa’nın bugünkü Çankırı bölgesinde 1400’lü yıllarda yaşamış bir bilgin olması, ikinci teorisi ise Dudriağa olarak bilinen bir bölgenin bugünkü Sivas il sınırları içinde yer alan bir yöre adı olduğudur. Fakat tüm bu teorilere rağmen tarihçi ve birçok araştırmacının Çankırı ilinin Dodurga beldesinin ismi teşekkülünü Oğuzlardan aldığını varsaymaktadır. Bu olgu daha kuvvetlidir, çünkü büyük tarihi kaynak olarak bilinen Oğuzların Oğuzname isimli resmi belgesine göre Oğuz boy ve kolların ismi Oymakların ismi Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesinden sonra yurt edindikleri bölgeler her oymak kendi adını vermiştir. Dolayısıyla tarihi süreçte göçebe olarak hayatlarını idame ettiren bu oymaklar çadır hayatından yerleşik hayata geçtiklerinde dolayısıyla Dodurga imside burada meskun bulunan oymağın ismi olması sebebiyle yerleşik düzende bölgenin ismi haline gelmiştir. Bunun yanı sıra Dodurga ismini taşıyan bugün çeşitli illerde 24 belde bulunmaktadır. Ayrıca 1520 ve 1566 yılları arasında hüküm sürmüş olan Kanuni Sultan Süleyman devrinde Dodurga Beldemiz Ankara’da bulunan Haymana sancağına bağlıydı fakat o devirde belde değil oymak olarak adlandırılmaktaydı. Yine bunlara ek olarak Türkolog olan İsveçli A.Vamberyan Anadolu oymaklarıyla ilgili bir liste hazırlamış bu listeye göre Dodurga beldemizin ismi Dodoung olarak yer almış yine o dönemlerde konsolosluk görevini yürüten General Petruseviç’in arşivlerinde de beldemizin ismi Doudougah olarak yer almıştır. Petruseviç’e göre Ankara’da meskun bulunan Gökmene sancağının en büyük nüfusa sahip Doudougah oymağıydı. (Dodurga hem Ankara’ya bağlı hem Haymana hem Gökmene sancaklarında bulunmaktaydı.) Petruseviç’e göre bu oymak 1880 yıllarında 4000 vergi nüfusuna sahipti. Ancak 4000 kişiyle adledilen Dodurga oymağının sadece beldemizle sınırlı olmadığı Ankara çevresinde bağlı diğer oymaklarında mensup olduğu bir teşekkül olduğu sanılmaktadır.
Dodurganın Damgası
Oğuz soyuna mensup 24 Oğuz boyunun ayrı ayrı damgaları bulunmaktaydı. Bugün nasıl ki her devlet dairesinin bir resmi mührü var ise Oğuzlarda da her boyun bir resmi mührü vardır. Dodurga beldemizin de Oğuzun yirmi dört boyundan birini teşkil etmesi sebebiyle bir mührü bulunmaktadır. (Bu mühür yukarıda verilmiştir.) Dodurganın mührü bir çok tarihçi tarafından değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bugün tarihçilerce geçerli ve doğru kabul edilen aşağıda belirttiğimiz Kartal resmini andıran kafa ve kanat kısmının ima edildiği figürdür. Zaten Dodurga oymağının işaretide Kartal olarak adlandırılan kuş simgesidir.

Bu damgalar Selçuklu ve Osmanlı hanedanlıklarında resmi idarelerde kullanılır, kadı ve oymak beylerinin halkı yönlendirmeleri ve resmi yazıt tespitlerinde bu mühürler kullanıldığı söylenmektedir. Hatta bu mühürlerin benzerlerini Osmanlı padişahları ve devlet erkanına mensup kişilerde kullanmaktaydı.

Dodurganın İşareti
Dodurga oymağı aslında Türkî coğrafyanın bir çok yerine dağılmıştır. Bu oymaklar günümüz itibariyle siyasi, iktisadi ve kültürel anlamda birbirlerinden kopmuştur. Ancak tarihinde tarihinde değişmez bir parçası olan amblemini yani işaretini kaybetmemiştir. Buna en yakın örnek olarak bizde Dodurga oymanğının işareti olan Kartal figürünü Dodurganın Sesi isimli dergimizin amblemi olarak kullanmaktayız. Bunun yanı sıra Sivasın Dodurga mezrasındaki halk, Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Dodurga yaylasındaki köylüler, Amasya’nın Sarı Kurşun köyündeki Dodurga oymağına mensup birkaç aileden teşekkül olan halk, Tarsus bölgesinde yaşayan ve bugün Varsak Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmen beylerinin mensup olduğu Dodurga oymağına dahil bütün beyliklerin hemen hemen hepsi Kartal figürünü kendi işaretleri kabul etmektedirler.
Değerli hemşehrilerimiz ; Dodurga beldemizle ilgili her şeyi güzümüzün yettiğince sizlere aktaracağız lakin bu çalışmalarda büyük çabalar sarf edilmektedir. Sizlerin desteğiyle birlikte bu güçlüklerin üstesinden geleceğimize inanmaktayız. Bu nedenle destek, öneri, özeleştirilerinizi bekliyoruz.

Dodurga Kelimesinin Anlamı
Dodurga kelimesini bugün kime sorsanız beldemizin adından ibaret olduğunu ifade edecektir. Fakat Dodurga kelimesi şayet Oğuz’un 24 boyunun Dodurga oymağının mensubiyetindeyse bir çoğumuzun bildiği gibi belde ismini oluşturmaktadır. Ancak Oğuznameye göre her oymağın bir adı ve bu adın bir anlamı ayrıca her oymağın bir işareti, damgası ve sayısı bulunmaktadır. Dodurga kelimesinin anlamıda bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı kayıtları, Selçuklu arşivleri ve Türk Tarihi araştırıldığında ortak sonuç olarak Oğuz kaynaklarının nitelendirdiği anlam ortaya çıkmaktadır. Bu anlam şudur ki Dodurga demek; Ülke alan, zapt eden, Yurt tutan anlamını taşımaktadır. Tarihi kaynaklar irdelendiğinde 1040 yılında başlayan Selçuklu hanedanlığının kurulma aşamasındaki yıllarda büyük bir payeye sahip olmuşlardır. Bunun yanı sıra yine Anadolu Selçuklularının hüküm sürdüğü 1077-1308 yılları arasında Dodurga oymağı bugünün tabiriyle süvari öncü birlik olmuştur. Bu nedenle Dodurga’nın anlamı Ülke alan, Yurt edinen olarak tarihteki yerini almıştır.


 

 
Bugün 47 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol