ŞİİR,HELÂL HARAM

 

Helal ve Haram

Helal, haram demeden
Her vakit dem tutarsın
Lokmasını yemeden
Düşünmeyen utansın
Bizi yoktan vareden
Rabbimin izniyle varsın
Ömrünü tarumar eden
Gafletinden uyansın
Taşıdığın kalp, beden
Her zaman temiz kalsın
Cehennem ateşiyle değil
Allah aşkıyla yansın
 
 

Kadir Aktemur

 

Haram Olsun

Ellerini ellerimden
Ayırıpta giderken sen
Neden beni aldattın ki
Hani yoktu kimin kimsen

Yaram olsun yaram olsun
Bu dert benim yaram olsun
Bana böyle yaptın ya sen
Sana sevmek haram olsun

Haram olsun haram olsun
Sana sevmek haram olsun
Senden bana bir hatıra
Bu aşk benim yaram olsun

Hep gülerdin hep gülerdin
Gözlerime baktıkça sen
Tek sevdiğim sensin derdin
Yokmuş gibi kimin kimsen

Haram olsun haram olsun
Sana hakkım haram olsun
Senden kalan acılarla
Bu aşk benim yaram olsun

Yaram olsun yaram olsun
Bu aşk benim yaram olsun
Beni böyle yaktın ya sen
Sana dünya haram olsun
 
 
 

Murat Demir


 

Helâl, Haram Dikkat Eyle

Sözlerini doğru söyle
Helâl, haram dikkat eyle
Gel kendine kıyma böyle
Helâl, haram dikkat eyle

Dağ başında duman olur
Nere gitsen soran olur
Haram yeme gören olur
Helâl, haram dikkat eyle

Helâl, haram demez yersen
Çok günahkâr olursun sen
Ateş yakar, ya düşersen
Helâl, haram dikkat eyle

Çobanoğlu sözü sây da
Haramdan hiç gelmez fayda
Rızkın vardır helâl payda
Helâl, haram dikkat eyle

(12.04.2004)
 
 

Şevki Çobanoğlu


 

Biri Haram Biri Yalan

Sevmediğim iki şey var
Biri haram biri yalan.
İkisinden de el-aman
Biri haram biri yalan

Birisinde kul hakkı var
Biri insanı oyalar
Çok sever bazı insanlar
Biri haram biri yalan.

Sen bunları iyi tanı
Bulunmaz hiç güzel yanı
Günaha sokar insanı
Biri haram biri yalan.

Ozan Mehmet yeme haram
Sorar Allah gram gram
Uzak dursun benden her an
Biri haram biri yalan..
 
 

 

Mehmet Şengül



 

Kara olsun

Uydun ellerin sözüne
Sızı girsin dizlerine
Kan bürüsün gözlerine
Gördüğün gün haram olsun

Kolların yar aramasın
Muradına ermeyesin
Baş yastıkta ölmeyesin
Gördüğün gün haram olsun


Allahım kulum demesin
Dermansız bir dert bulasın
Acıdan saçın yolasın
Gördüğün gün haram olsun

Elen kına yakılmasın
Düğün bayram görmeyesin
Nikah nasip olunmasın
Gördüğün gün haram olsun

Nikah şahidin olmasın
Azrail canını alsın
Ben sarmadım toprak sarsın
Gördüğün gün haram olsun

Gençlik gördüğün bu olsun
Konuşan dilin lal olsun
Bahtın daha kara olsun
Gördüğün gün haram olsun

Dostlara ibret olasın
Allahtan belan bulasın
Ağlayıp saçın yolasın
Gördüğün gün haram olsun

İsmin bana haram olsun
Açılan gül benzin solsun
Gündüz gecen hep bir olsun
Gördüğün gün haram olsun

Işık dünyan zından olsun
Sevdiğin yar elin olsun
Ellerin koynunda kalsın
Gördüğün gün haram olsun

Orhan bunu candan diyer
Yaradana boyun eyer
Bahtın kara imiş meğer
Gördüğün gün haram olsun
orhan ACAR
 
 

 

Orhan Acar

 

Haram Oldu

Nedir bu cevr ü cefamız,
Haram oldu bu el bize,
Kesildi güzel sedamız,
Haram oldu bu el bize.

Ayırdılar bizi bizden,
Sevgiyi aldılar özden,
Kanlı yaş akıyor gözden,
Haram oldu bu el bize.

Gönülleri zulmet sardı,
Felaket semaya vardı,
Şehevât kalpleri yordu,
Haram oldu bu el bize.

Küfür eksilmiyor sözden,
Güç mecal çekildi dizden,
Kaçıyorlar nurlu yüzden,
Haram oldu bu el bize.

Kelâm doldu küfür ile
Dost ettiler Mıgır ile
Kalp sıvandı zifir ile
Haram oldu bu el bize.
 
 

Ferit Battal



 

Haram Ettim

Bundan sonra hep kış hep buz
Yazım sana haram ettim
Çıtım çıkmaz hep sus ve pus
Sözüm sana haram ettim

Yalvarsan da dönsen diye
Ne kaldı döneyim niye
Bakamazsın doya doya
Yüzüm sana haram ettim

Zay eyledin hep karımı
Çözemedin esrarımı
Aşikar ettin sırrımı
Gizim sana haram ettim

Eğlence ettin zarımı
Önemsemedin ağrımı
Tutuşturdun sen narımı
Közüm sana haram ettim

Mustafayım bile bile
Düşüverdim ben de dile
Bulmaya düşsen yola
İzim sana haram ettim
 
 

 

Mustafa Acıoğlu

 

Vurguncu

Gözü dönmüş dünya malı uğruna,
Gel haramı layık görme yavruna,
Merhem bulamazsın dinmez ağrına,
Helal yemez haram demez vurguncu.

Her olur olmazı yutma lop diye,
Kim der sana namert eli öp diye,
Haram lokma benzer kıldan köprüye,
Helal yemez haram demez vurguncu.

Onsa karga onar idi leşinden,
Günah senin ile gider peşinden,
Ar edipte utanmazsın yaşından,
Helal yemez haram demez vurguncu.

Dünya fani mala mülke yerinme,
Dürüstlükse çok zor değil erinme,
Hesat olma yüze güler görünme,
Helal yemez haram demez vurguncu.

Olmak ister zenginlere eş değer,
Çulsuz hırsız hayelci imiş meğer,
Çok bekleme haksız seni kim över,
Helal yemez haram demez vurguncu.

Allah iman versin gözü doymaza,
Hak tanımaz hak hukuka uymaza,
Nedeyim ki yanlış yoldan caymaza,
Helal yemez haram demez vurguncu.

Allah evmez eden bir gün bulurmuş,
Sanma eden ettiğiyle kalırmış,
Veysel der ki; Hak yerine gelirmiş,
Helal yemez haram demez vurguncu.
 

 

Veysel Şimşek

 

 

Haram

Demek ki ayrılıyoruz iki yabancıyız artık
Sen bana haramsınben sana haram

Oysaki ne aşkla sevmiştik ikimiz
Tükendi sevgimiz bitti çaremiz
Yan yana bir daha kesin gelmeyiz
Sen bana haramsın ben sana haram.

Ne ümitler vardı bu aşkta
Şimdi nasıl gidersin beni kırıp ta
Bir daha yatamam seni sarıp ta
Sen bana haramsın ben sana haram.

Gitmeden önce bir daha düşün
Dönüşü yok yaptığın bu işin
Dönemezsin dönemem yansak ta için, için
Sen bana haramsın ben sana haram
Son kararın gitmekse İbrahim ne yapsın
Sensiz yaşanacak hayat yarıda kalsın
Ölüm gelsin bu beden topraga sarılsın
Sen bana haramsın ben sana haram
 

 

İbrahim Başpınar



 

Haram

Saat yine gece yarısı
Yine sensizliğin ötesi
Artık uykular haram bana
Haram bana geceler
Haram bana günler
Şimdi sen nerdesin
Sende benim gibi misin
Sana da uykular haram mı
Sana da günler haram mı
Sanmıyorum….
Ben seni düşünürken gecelerde
Sen beklide uykunun en güzel yerindesin
Saat yine gece yarısı
Yüreğime saplanan sancı
Yine sensizliğin tam ortası
 
 

 

Firdevs Rahman


 

Haram tatlı diyorlar

Yasağa İlgi Duyan Kompleksine Meyleden
Kusurunu İspata Kendini Mecbur Eden
Saplanıp Bataklığa Daima Dibe Giden
Haram Tatlı Diyorsa Ben Buna İnanamam

Hiçbir Haram Tat Vermez Yalnız Tiryaki Eder
Tiryaki Olan İnsan Esarete Evet Der
Böyle Bir Yaşantıya Kimler Diyorsa Kader
Haram Tatlı Diyorsa Ben Buna İnanamam

Karısını Unutup Hovardalık Yapanlar
Değişik İnsanlardan Hastalıklar Kapanlar
Yaratanı Unutup Yaratığa Tapanlar
Haram Tatlı Diyorsa Ben Buna İnanamam

Alın Terini Bilmez Hırsızlığa Alışan
Teraziden Ölçüden Gasp Ederek Çalışan
Yaşantısı Kötülük Adilikten Oluşan
Haram Tatlı Diyorsa Ben Buna İnanamam

İnsanları Sevenler Bozulmadan Durmuşsa
Dinine Diyanete Uygun Yaşam Kurmuşsa
İmanını Besleyip Şeytana Gem Vurmuşsa
Haram Tatlı Diyorsa Ben Buna İnanamam

Şahin Zayıf İrade Zarar Görse Terk etmez
Kendine Güvenenler Hiçbir Harama Gitmez
Her İki Hasletide Yaşamayan Fark etmez
Haram Tatlı Derlerse Ben Buna İnanamam
 
 

 

Muhittin Şahin


 

Anladım Sen Bana Yasak....

Öyle zordu anlatmak anlayamadın ki
Sarardı soldu yeşil yaprak niyetin belli
Beni burada bırak ellerim yansın
Anladım sen bana yasak haram olansın

Bakma gözlerime kalbim taş değil
Üşür yüreğim soğur mevsim kış değil
Ağlarım yokluğunda sevda değil aşk değil
Anladım sen bana yasak haram olansın

Gelmedi görmedi sevmedi gönlüm
Gitmedi sürmedi yetmedi ömrüm
Sen vurdun sen kırdın ben öldüm
Anladım sen bana yasak haram olansın

Bu şehir beni yakar sen gül ey yar
Yağmur değil üzerime sanki kan yağar
İçimde ağlarken bin bir intizar
Anladım sen bana yasak haram olansın
 

Nilay Aktaş




 

Rabbe Yakarış

Hiç olmadı olamaz ki zalimlerle aram
Geçmedi geçmez boğazımdan haram
Kanayıp dursa da ezelden beri yaram
Yersem haram huzuruna nasıl varam

En çok elim/dilim/belimden korkarım
Çünkü onlar suça daha çok meyillidir
Nasıl korkmayım ki yoksa maf olurum
Bu kulun haram yememeği yeminlidir

Yok ki başka da bir tabip yaramı sarsın
Şair yerse haram huzuruna nasıl varsın
Ya Rab hakiki dostum bir tek sen varsın
Bu mücrim kulun, başka kime yalvarsın

Eğer ki varsa param, alırım ihtiyaçlarımı
Yoksa sıkarım dişimi tuz basarım yaramı
Geçit veremem asla boğazımdan haramı
Huzuruna nasıl varırım ki yersem haramı

Ey Rabb’im, ne vereceksen helalinden ver
Yar vereceksen, helal süt emmişinden ver
Mal/mülk, evlat vereceksen, hayırlısını ver
Kulun Bayram bu duasını ta özünden eder

15.12.2004-12.15
 

 

Bayram Tunca



 

Bozuldu Nesil

Birileri kadın/erkek eşittir mîras’da dedi
Böylece nîce kız kardeşler kul hakkı yedi
Íhânette daha nâmuslu çıktı bizlerden kedi
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu nesil.

Besmelesiz et’ler vitrinlerimizi süsler oldu
Hele tavuk’u murdar edip,makina ile yoldu
Oburlaşan şu midelerimiz haramlarla doldu
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu nesil.

Asitli meşrûbatlara bile artık alkol karıştı
Haramla beslenen vücutlar şeytanla barıştı
Cehennem tapusu icin nâs birbiriyle yarıştı
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu nesil.

Haramla beslenmiyen kişilerde asâlet vardı
Helal lokmayı aramak/bulmak onlarda âr’dı
Şimdi ise cinsi / nesli bozuklar cihânı sardı
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu nesil.

Kırcavî’nin işte budur. Üzüntüsü ve gammı
Haramla kirlenen bedende sanki iman tam’mı?
Haramdan ictinâb edenler ise hâs’mı / ham’mı?
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu nesil.

Hangi asırda yaşıyoruz n’olacak sanki demeyin
Aç durun amma ! aslâ ve kat’â haram yemeyin
Sonra boşuna gider amellerin ve bütün emeğin
Haram lokmalar ile maalesef bozuldu neslimiz.

Mevlüt Bicik
13.10.2006 saat 15.25
Esslingen
 

Mevlüt Bicik

 

Helal Edecegım

Kapattin gozunu-kulagini
Kulagin duymadi dudagini
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Yaktin emeklerimi duymadin
On yil.. bir fikrime uymadin
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Kolesini seven prenses misali
Soracak Allah var senden bu vebali
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Bana degil, kendine yok itimadin
Kecide bile yok yersiz inadin
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Sen beni yaktin, bense sigarami
Kullerle bitti bu yanginin drami
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Cozdun hep bagladigim umitlerimi
Gosteremem sana durustluk sahitlerimi
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Kor degil, muhurlu gozlerle baktin
Gemiyi ucurup yelkeni suya biraktin
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Sebepsiz kurur ugruna serefi..
Terk ettirdin, terk ettin asil hedefi
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Nezaketimi anlamak yerine
Birer sebep uydurdun her birine
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Kufurlere bogdun her hosumu
Cirkefinle doldurdun her bosumu
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Bu sana yakismayacak bir sitem degil
Yasayan bir mevta olsan da matem degil
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Guz yapragi gibi savurdun beni
Veremim oldun kalbimde kavurdun beni
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Nasil gordun ise oyle inandin
Gozune gelen suayi bir sis sandin
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Yanlis gozluklerden baktin bana
Anlarsin gozlerim dikilince tavana
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Sabri selamet yolu bildim
Simdilik bu kadar soyleyebildim
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Kabuslardan gayri ruyan olmadi
Zararim cok, sukur ki, ziyan olmadi
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Otundas ettin beni yoldas degil
Egilecek bas olsa da, o bu bas degil
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Bu da kaderi ilahidir
Yalanim yok, cumleler sahidir
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Yangina korukle gittin gulduler
Senden imdat bekleyenler olduler
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Haksiz olan kim var ki davasinda
Sen de benim kadar haklisin ekmek kavgasinda
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Suc benim olmali ki, inandiramadim
Sence ben seni hic kandiramadim..
Yazik! ! ! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Nedense bensiz de olamadin
Her sozun biri dengini bulamadin
YAZIIK! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Bir elimle bin karpuz tasidim
Disimle donup sirtimi kasidim
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Dilim sunmadi omzumu kasimaya
Ona da sen reva gordun kimseler sasmaya
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Kopek olup havlamaya zamanim olmadi
Sayende havlamadigim an'im olmadi
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Gun isigini az gorurken yolumda
Mumlarimi da sondurdun kolumda
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Ayriligi yokluk bildin, nacar..!
Bulbul degil ki, dusunsen kacar
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Yalin dogmustum anamdan fark etmez
Bu alemden evet bir dirhem gitmez
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Artik gozum yok kaybettiklerimde
Kaybimi kazanacak huner yok elimde
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Azmim tukendi, dermanim kalmadi
Yazilip yirtilacak fermanim kalmadi
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de haram edecegim!

Birakalim artik zafersiz dava gutmeyi
Varsin yersiz desinler sevdam icin otmeyi
Yazik! yazik ettigin omrumu
Ben de HELAL EDECEGIM!
 

 

Ahmet Okur


 

Kutlarım helal olsun

Duydum unutmuşsun yollarımı
Sormazmışsın hallarımı
Anmazmışsın bile adımı
Kutlarım seni helal olsun
Emeklerimde haram olsun

Yalvaran ben değildim sana
Bakan sendin hep yollarıma
Daha iyisimi sanırsın yanında
Kutlarım seni helal olsun
Emeklerimde haram olsun

Mesajlarla beni deli edendin
Benimle zamanın en güzeldi
Şimdi kimlerle gezersin
Kutlarım seni helal olsun
Emeklerimde haram olsun

Aşığım derdin Leyla misali
Geçinirdin namus timsali
Yanındaki oldu kaçıncı enayi
Kutlarım seni helal olsun
Emeklerimde haram olsun

Metin Taş
Stuttgart
10.05.2010
 
 

Metin Taş


 

Haram Olsun

Seviyorum diye kandıranlara
Duygularımızla oynayanlara
Kalbimizi
habersiz çalanlara
Haram olsun bu dünya

Severken bizi terk edenlere
Sevdayı, aşkı bilmeyenlere
Bana bu azabı çektirenlere
Haram olsun bu dünya

Yan bakan çekici gözlere
Seviyorum diyen dillere
Hep yalan söyleyenlere
Haram olsun bu dünya

Gül olduğunu unutanlara
Beni yıkıp giden insafsızlara
Bana bunu yazdıranlara
Haram olsun bu dünya
 

 

Mehmet Dayan



 

Açta Kalsan Boğazından Haram Geçirme

Boş ver eli kim ne yerse yesinler,
Var git sana çulsuz fakir desinler,
Eşin dostun seni böylede sevsinler,
Açta kalsan boğazından haram geçirme.

Küçümseme kendini fakirsen fakir,
Fakirde ölür zenginde ölür çok şükür,
Her zaman haksızın yüzüne tükür,
Açta kalsan boğazından haram geçirme.

Boş ver çalsın çarpsın yesin çok bilen,
Hiç duydunmu varmı açlıktan ölen,
Herkes bu dünyada rızkıyla gelen,
Açta kalsan boğazından haram geçirme.

Dünyada her yöne çalar kavalın,
İstesen istediğin kadar dolar çuvalın,
Ölürken herkes kendi verir süalın,
Açta kalsan boğazından haram geçirme.

Belkide benim sözlerime dersin banane,
Dürüst olmak asıl töre anane,
Ah almazsan engel çıkmaz önüne,
Açta kalsan boğazından haram geçirme.

Rızk Allahtan sen dünyaya gelirken,
Çok düşün her zaman ağzına lokma alırken,
Hiç gördünmü bir insanı ölürken,
Açta kalsan boğazından haram geçirme.

Veysel derki her olanı görürken,
Dürüst ol hak yeme durup dururken,
Sonun düşün sonra sual verirken,
Açta kalsan boğazından haram geçirme.
 

 

Veysel Şimşek

 

Haram

Haram simsiyah eder sütten beyaz yüreği,
Vicdan budur erenler, haram mala dokunma.
Gözleri kamaştırır bilekte halhal gibi,
Bileğe dahi dokun, o halhala dokunma.

Habbe kadar alırsan verirsin kubbe kadar,
Mendil kadar haramın vebali cübbe kadar,
Başka büyük azap yok kendinden şüphe kadar,
Çil gibi yavrulayan
tek vebale dokunma.

Haram; kapı ardında sanırsın bir zerredir,
Oysa herbir zerresi bir demirden küredir,
Harama sırt çevirmek helallerden töredir,
Kapıya değsen bile hiç mandala dokunma.

Gönüller büyüleyen bir güleç yüze benzer,
Gittikçe gideceğin mavi denize benzer,
Haram; mangal içinde narlanmış köze benzer,
Değersen kavrulursun, o mangala dokunma.

Haram; kayıp düşeni tutan bir dal gibidir,
Güya abad edecek değerli mal gibidir,
Sapasağlam görünen delik sandal gibidir,
Sularda boğulsan da o sandala dokunma.

Ya yoksulun kanıdır, ya öksüzün irini,
Ondan koru, esirge elini, gözlerini,
Barlı her
zaman söyler sözlerin güzelini,
Haram taşıyor görsen tek hammala dokunma.


 

 

İsmet Barlıoğlu





dodurgabeyi.tr.gg
 
Facebook beğen
 
DODURGA BELDESİ
 
İlçe [değiştir]
Dodurga - Çorum ilinin ilçesi,

Diğer (kasba, köy, mahalleler) [değiştir]
Dodurga - Ankara ili Yenimahalle ilçesinin köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinin köyü,
Dodurga (Hacıömerler) - Balıkesir ili Dursunbey ilçesinin köyü,
Dodurga - Bartın ili Ulus ilçesinin köyü
Yeni Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin köyü,
Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin Kasabası/Nahiye Merkezi
Dodurga - Bolu ilinin merkez köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Bolu ili Mudurnu ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Çerkeş ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Orta ilçesinin Kasabası,
Dodurgalar - Denizli ili Acıpayam ilçesinin Kasabası,
Dodurga - Muğla ili Fethiye ilçesinin köyü
Dodurga - Sinop ili Boyabat ilçesinin köyü Dodurga Barajı

Tödürge - Sivas ili Zara ilçesinin köyü, Tödürge Gölü

Dodurga - Tokat ilinin köyü
0507 8179799_ Ali Beylerbeyi
 
DODURGA TARİHİ:



Dodurganın Tarihi
Orta Asyadan gelen Türk kavimlerin Oğuz Boyunu teşkil eden oymakları arasında yine Büyük Türk Hakanı olan Oğuz Kağan’ın Nizam-ül Mülk yani dünya nizamının mülki idaresini ele geçirmek için altı oğlunu görevlendirdiği hüküm yer alır. Bunları iki kola ayırmıştır. Bunlar Üçoklar ve Bozoklardır, ayrıca bu iki kolun mensup olduğu ve aynı zamanda Oğuz Kağan’ın evlatları olarak varsayılan kişilerde ikiye ayrılır bunlar Denizhan, Dağhan ve Gökhan Üçoklar koluna, Yıldızhan, Ayhan ve Günhan ise Bozoklar koluna mensupturlar. Beldemiz kısaca Oğuzların Bozoklar kolunun Ayhan sancağına teşekkül eden Dodurga oymağına mensuptur. Tarihi Osmanlı ve Selçuklu yazıtlarında hatta Moğolların Anadoluyu istilasını kaleme alan Çin’in tarihi kaynaklarında da yer alan hatta Türk tarihçilerinde desteklediği bu teoridir. Beldemizin ismi Toturga, Totruga isimlerinin gelişmesiyle mükerrer olmuş sonuç itibariyle bugünkü halini almıştır. Dodurga kelimesinin menşei ise Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügat-it Türk” isimli eserinde Dudriaga olduğu görülmektedir. Kaşgarlıya göre bugünkü Çankırı yöresinin bulunduğu coğrafyada Dodurga beldesine verilen isim Osmanlı Padişahı II.Murad’ın hüküm sürdüğü 1451,1452 yıllarında kadı vekilliği yapmakta olan ve ulema adledilen Dudri ağa yada Bedri ağa isimli kişinin adından gelmiş olabileceği bahsedilmektedir. Yine bununla ilgili olarak ünlü Florensalı seyyah Pegalotti “La Pratica Della Mercatura” isimli eserinde Anadolu beyliklerinde olan iştiraklerinde bir Dudri Ağa’dan bahsetmektedir. Fakat Pegalotti’nin bahsettiği kişinin meskun bulunduğu coğrafi konum Kaşgarlı’nınkiyle bağdaşmamaktadır. Pegalotti’nin iki teorisi bulunmaktadır bunlardan ilki Dudri ağa’nın bugünkü Çankırı bölgesinde 1400’lü yıllarda yaşamış bir bilgin olması, ikinci teorisi ise Dudriağa olarak bilinen bir bölgenin bugünkü Sivas il sınırları içinde yer alan bir yöre adı olduğudur. Fakat tüm bu teorilere rağmen tarihçi ve birçok araştırmacının Çankırı ilinin Dodurga beldesinin ismi teşekkülünü Oğuzlardan aldığını varsaymaktadır. Bu olgu daha kuvvetlidir, çünkü büyük tarihi kaynak olarak bilinen Oğuzların Oğuzname isimli resmi belgesine göre Oğuz boy ve kolların ismi Oymakların ismi Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesinden sonra yurt edindikleri bölgeler her oymak kendi adını vermiştir. Dolayısıyla tarihi süreçte göçebe olarak hayatlarını idame ettiren bu oymaklar çadır hayatından yerleşik hayata geçtiklerinde dolayısıyla Dodurga imside burada meskun bulunan oymağın ismi olması sebebiyle yerleşik düzende bölgenin ismi haline gelmiştir. Bunun yanı sıra Dodurga ismini taşıyan bugün çeşitli illerde 24 belde bulunmaktadır. Ayrıca 1520 ve 1566 yılları arasında hüküm sürmüş olan Kanuni Sultan Süleyman devrinde Dodurga Beldemiz Ankara’da bulunan Haymana sancağına bağlıydı fakat o devirde belde değil oymak olarak adlandırılmaktaydı. Yine bunlara ek olarak Türkolog olan İsveçli A.Vamberyan Anadolu oymaklarıyla ilgili bir liste hazırlamış bu listeye göre Dodurga beldemizin ismi Dodoung olarak yer almış yine o dönemlerde konsolosluk görevini yürüten General Petruseviç’in arşivlerinde de beldemizin ismi Doudougah olarak yer almıştır. Petruseviç’e göre Ankara’da meskun bulunan Gökmene sancağının en büyük nüfusa sahip Doudougah oymağıydı. (Dodurga hem Ankara’ya bağlı hem Haymana hem Gökmene sancaklarında bulunmaktaydı.) Petruseviç’e göre bu oymak 1880 yıllarında 4000 vergi nüfusuna sahipti. Ancak 4000 kişiyle adledilen Dodurga oymağının sadece beldemizle sınırlı olmadığı Ankara çevresinde bağlı diğer oymaklarında mensup olduğu bir teşekkül olduğu sanılmaktadır.
Dodurganın Damgası
Oğuz soyuna mensup 24 Oğuz boyunun ayrı ayrı damgaları bulunmaktaydı. Bugün nasıl ki her devlet dairesinin bir resmi mührü var ise Oğuzlarda da her boyun bir resmi mührü vardır. Dodurga beldemizin de Oğuzun yirmi dört boyundan birini teşkil etmesi sebebiyle bir mührü bulunmaktadır. (Bu mühür yukarıda verilmiştir.) Dodurganın mührü bir çok tarihçi tarafından değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bugün tarihçilerce geçerli ve doğru kabul edilen aşağıda belirttiğimiz Kartal resmini andıran kafa ve kanat kısmının ima edildiği figürdür. Zaten Dodurga oymağının işaretide Kartal olarak adlandırılan kuş simgesidir.

Bu damgalar Selçuklu ve Osmanlı hanedanlıklarında resmi idarelerde kullanılır, kadı ve oymak beylerinin halkı yönlendirmeleri ve resmi yazıt tespitlerinde bu mühürler kullanıldığı söylenmektedir. Hatta bu mühürlerin benzerlerini Osmanlı padişahları ve devlet erkanına mensup kişilerde kullanmaktaydı.

Dodurganın İşareti
Dodurga oymağı aslında Türkî coğrafyanın bir çok yerine dağılmıştır. Bu oymaklar günümüz itibariyle siyasi, iktisadi ve kültürel anlamda birbirlerinden kopmuştur. Ancak tarihinde tarihinde değişmez bir parçası olan amblemini yani işaretini kaybetmemiştir. Buna en yakın örnek olarak bizde Dodurga oymanğının işareti olan Kartal figürünü Dodurganın Sesi isimli dergimizin amblemi olarak kullanmaktayız. Bunun yanı sıra Sivasın Dodurga mezrasındaki halk, Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Dodurga yaylasındaki köylüler, Amasya’nın Sarı Kurşun köyündeki Dodurga oymağına mensup birkaç aileden teşekkül olan halk, Tarsus bölgesinde yaşayan ve bugün Varsak Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmen beylerinin mensup olduğu Dodurga oymağına dahil bütün beyliklerin hemen hemen hepsi Kartal figürünü kendi işaretleri kabul etmektedirler.
Değerli hemşehrilerimiz ; Dodurga beldemizle ilgili her şeyi güzümüzün yettiğince sizlere aktaracağız lakin bu çalışmalarda büyük çabalar sarf edilmektedir. Sizlerin desteğiyle birlikte bu güçlüklerin üstesinden geleceğimize inanmaktayız. Bu nedenle destek, öneri, özeleştirilerinizi bekliyoruz.

Dodurga Kelimesinin Anlamı
Dodurga kelimesini bugün kime sorsanız beldemizin adından ibaret olduğunu ifade edecektir. Fakat Dodurga kelimesi şayet Oğuz’un 24 boyunun Dodurga oymağının mensubiyetindeyse bir çoğumuzun bildiği gibi belde ismini oluşturmaktadır. Ancak Oğuznameye göre her oymağın bir adı ve bu adın bir anlamı ayrıca her oymağın bir işareti, damgası ve sayısı bulunmaktadır. Dodurga kelimesinin anlamıda bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı kayıtları, Selçuklu arşivleri ve Türk Tarihi araştırıldığında ortak sonuç olarak Oğuz kaynaklarının nitelendirdiği anlam ortaya çıkmaktadır. Bu anlam şudur ki Dodurga demek; Ülke alan, zapt eden, Yurt tutan anlamını taşımaktadır. Tarihi kaynaklar irdelendiğinde 1040 yılında başlayan Selçuklu hanedanlığının kurulma aşamasındaki yıllarda büyük bir payeye sahip olmuşlardır. Bunun yanı sıra yine Anadolu Selçuklularının hüküm sürdüğü 1077-1308 yılları arasında Dodurga oymağı bugünün tabiriyle süvari öncü birlik olmuştur. Bu nedenle Dodurga’nın anlamı Ülke alan, Yurt edinen olarak tarihteki yerini almıştır.


 

 
Bugün 20 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol