101 Küfür Hali

101 Küfür Hali

101 Küfür Hali


Bir adam ömrü boyunca bir şarap fıçısı içinde otursa ve yalnız şarapla yaşasa da
-“Bu haramdır,biliyor ve doğruluyorum;ama ne yapayım ki,nefsimi yenemiyor ve ondan vazgeçemiyorum !”

dese hareketi sadece günaha girer de,ömrünce ağzına alkol almamış başka biri

-“Ben içkiyi bünye ve mizacıma uymadığı için içmiyorum; İslam’da yasak olduğu için değil!” dese, onunki günah üstü bir şey,küfür olur.Görülüyor ki,iman öyle bir örümcek ağı ipliği ki,dünyaları assalar kopmaz da,bir püfle gidebilir.Bu bakımdan Yirminci Asrın Büyük Kutbuna ait 101 maddelik bu icmali,daha nice benzerlerinin takdir edileceği kanaatiyle en lüzumlu bir zemin olarak mümin gözler önüne seriyoruz.

Dinimizin sahabelerden sonra en büyük insanı, eseri “Allah ve Resulü’nün kitapları müstesna,en yüksek kitap” kabûl edilen İmam-ı Rabbani Hazretleri,itikad arsası tam temizlenmeden ve düzleştirmeden hiçbir amelin kıymeti olmayacağı ve bu arsa üzerine hükmünü koymuş olduklarına göre,imanda ilk iş, Allah’ı hakkıyla tenzih edebilmek ve bu tenzih borcunu kısıtlayıcı fikir ve kelam fuhşundan kurtulmaktır.Nitekim Kainatın Efendisi gelinceye kadar hak olan İseviyeti,O’ndan evvel ve sonra bozan Hıristiyanlar,hep bu ilahî tenzihte düştükleri uçurum yüzünden helake gitmişler,bu küfürleri de,Kainatın Efendisini tanımamak küfrü üstüne ilave etmişlerdir.

Din ölçüleri ve incelikleri bahsi sonsuzdur. Fakat din davasının topyekûn cümle kapısı, Allah’a itikadın nasıl ve bu itikadı bozan şeylerin neler olduğunu bilmektir.

Bu bakımdan, küfrü mucip halleri 101 madde halinde belirtiyor ve mümin geçinenlerden bir haylisinin laubalilik gösterdiği ilk ve en büyük hudut riayetini ortaya koyuyoruz.

KÜFRÜ GEREKTİREN 101 ŞEYLER

1.Allah’ın varlığında tereddüt
2.Allah’ın ülûhiyet istihkakına ortak koşmak
3.Allah’ın cisim olduğunu sanmak
4.Allah’ı cisim icaplarından biriyle vasıflandırmak
5.Allah’ı zaman kaydı içine almak
6.Allah’ı mekan kaydı içine almak
7.Allah’ın ezeliyetini ve ebediyetini inkar etmek
8.Annesi ve oğlu olduğunu, doğurulmuş ve doğurmuş bulunduğunu sanmak
9.Eksiklik sıfatlarından biriyle vasıflandırmak
10.Kemal sıfatlarından herhangi birini kabul etmemek
11.Allah’ı bölünebilir bir madde halinde birleşim olarak hayal etmek
12.Allah’ı, bir şeye hulûl etmesi veya bir şeyin onda hal olması fikriyle mütalaa etmek
13.Peygamberlerden herhangi birine bir eksiklik isnat etmek
14.Peygamberlerden herhangi birini inkar etmek
15.Peygamberlere yalancılık isnadında bulunmak
16.Peygamberleri sihirbaz, mecnûn, cahil gibi şeylerle vasıflandırmak
17.Peygamberlerin Allah ile bir neseb alakası bulunduğunu sanmak ve söylemek
18.Peygamberlere günah isnat etmek
19.Peygamberlerin fazilet ve kemallerini Allahtan bilmeyip herhangi bir kuldan bilmek
20.Peygamberlerin cehre ve vücutlarında sıhhat ve umumî hallerinde bir kötülük ve illet bulunabileceğini iddia etmek
21.Peygamberlerin vaatlerine sadakatsizlik isnadı
22.Peygamber olmayan bir kimseye peygamber demek
23.Peygamberlerden herhangi birinin nebîliğini inkar etmek
24.Meleklerin varlığına inanmamak
25.Meleklere bir eksiklik ve kötülük isnat etmek
26.Melekleri, Allah’ın vasıflandırdığı sıfatlardan başka türlü zannetmek
27.Meleklerin erkeklik ve dişilik vasıfları olduğunu sanmak
28.ayetle sabit mucizelerden herhangi biri üzerinde tereddüt etmek
29.Kamerin ikiye bölünmesi ve mi’raç gibi, tevatürle sabit mucizeleri inkar etmek
30.Allah’ın kitaplarından birisini tasdik etmemek
31.Kur’an’ın bir ayet veya bir cümle veya bir kelimesini inkar etmek
32.Kur’an’a küçücük bir eksiklik veya zayıflık kondurmak
33.Kur’an’ın ölçülerine yanaşmamak veya onlardan şüphe etmek
34.Kur’an’ın hükümlerinden daha faydalı, daha uygun, daha koruyucu, daha adaletli bir şey kabul ve iddia etmek
35.Herhangi bir suretle Kur’an’ı tahkîr etmek
36.Kur’an’a Peygamberin öz kelamıdır göziyle bakmak
37.Kur’an’ı İslam büyüklerinden başka türlü tefsir ve tevil etmek
38.Kabirdeki sual ve azabı inkar etmek
39.Haşri inkar etmek
40.Kıyamette her ferdin, aslî vücudiyle meydana geleceğine inanmamak
41.Hesap gününü inkar
42.Sıratı inkar
43.Mizanı inkar
44.Cennet ve cehennemi inkar
45.Cennet nimetlerini ve cehennem azabını inkar
46.İlahî nimet ve azabın ebedî olmadığına itikat
47.Kaderi inkar
48.Kaderin değişebildiğine itikat
49.Kafirlerin cennete girebileceğine itikat
50.Müminlerin ebediyen cehennemde kalabileceklerine itikat
51.Allah’ın vasıflandırdıklarını eksik veya fazla kabul etmek
52.Namaz, oruç gibi ibadet hükümlerinin farz olduğunu red
53.Faiz, insan öldürme ve emsali günahları ma’siyet kabul etmemek
54.Allah düşmanlarının hallerini, kılıklarını, edalarını ve unsurlarını, onların dinlerinden hoşnutluk ve küfürlerine rıza yoliyle taklit etmek
55.İslamiyeti mühimsememek ve hor görmek
56.Kafiri müminin üstünde tutmak
57.Haramı helal bilmek
58.Helali haram bilmek
59.İslamiyetin başlangıcı zamanlarında ayrılık ve aykırılık bulunduğuna hükmetmek
60.Sahabîleri, münafık, fasık ve kafir bilmek
61.Beyt ehline, beyt ehli olduğu için düşmanlık
62.Sahabîleri,sahabî oldukları için sevmemek
63.Bir mümine, mümin olduğu için hakaret
64.Bir kafire, kafîr olduğu için muhabbet
65.İslamiyetin, din ve dünya saadetine engel olduğunu fikretmek
66.Bir mümini küfürle suçlamak ve ona kafir diye hitap etmek
67.Küfrü gerektiren bir söz söylemeyi veya iş işlemeyi kurmak
68.Küfrü gerektiren bir şeyi irade ve ihtiyariyle hatırından geçirmek
69.İslamda istihza belirtici bir söz veya işi iradesiyle benimsemek
70.Bir hakime, emîre, şeyhe ta’zim kasdiyle secde etmek (Bu kast olmadan edilen secdeler de şiddetle haramdır. Namazlardan sonra edilen secdeler de haram)
71.Sihrin tesirine inanmak
72.Mushafı, yahut bir sahîfe veya bir ayetini, yahut da Allah’ın isimlerinden birinin yazılı olduğu kağıdı kasden pisletmek
73.Şeriat ilmine, hadîse, peygamber ve melaike isimlerine bir ait varakayı pisliğe atmak
74.Camileri kasden pisletmek
75.alemi veya onun bir parçasını kadîm (evveli yok) bilmek
76.alemi Yaradanı hadis (sonradan olma) bilmek
77.Kadîm (evveli olmayan) ı “bir”den fazla bilmek
78.Allah’ı hayy (diri), kudretli, iradeli, ilim ve kelam sahibi kabul etmemek
79.Herhangi bir peygamberi yalanlamak
80.İmana gelmek isteyenlere Tevhîd Kelimesini hemen talim etmemek
81.Def ve düdük çalarak veya herhangi bir musikî aletiyle kur’an okumak
82.“Filan, peygamber de olsa sözüne inanmam!” demek
83.“La havle ekmek getirmez!” demek
84.“Kıyametten korkmam!” demek
85.Kur’an veya din öğreticisinin istihza ile taklidini yapmak
86.Şarabın haram olmamasını temenni
87.Hazret-i Ebû Bekrin sahabîliğini inkar. (Hakkında Kur’an nassı vardır).
88.“Namaz kılmam, kılmayacağım!” demek
89.Allah’ı, ülûhiyetine uymaz bir fiil ve işle yorumlamak
90.Allah’ın isimlerinden biriyle alay etmek.
91.Allah’ın emir ve yasaklarını alaya almak. “Din alimlerinin sözleri efsanedir!” demek
92.“İslam dini hurafelerden ibarettir!” demek
93.“Asrımız dinsizlik asrıdır!” demek
94.Helal ve haramı tanımamak.
95.Zaman, ruh veya eflakin kadîm (evveli yok) olduğuna itikat etmek
96.Tenasuha (ruhun kalıp değiştirdiğini vehmeden mezhep) inanmak.
97.Allah’ın Sevgilisine siyah renkli demek ve O’nu sıfatlarının gayriyle anmak
98.Peygamberlik çalışmakla elde edilir bir makamdır sanmak
99.Hristiyan ve Yahûdileri mü’min zannetmek
100.Kur’an’ın lafız ve manalarını değiştirmek, onu nefsine göre yorumlamak
101.Din hükümlerini, akla, mantığa, yahut hikmet ve felsefeye uygundur diye kabûl etmek

Rabıta-i Şerife (Esseyyid Abdülhakim Arvasî) Sh-95-101’den

Büyük Doğu Yayınları / Kasım-1976
dodurgabeyi.tr.gg
 
Facebook beğen
 
DODURGA BELDESİ
 
İlçe [değiştir]
Dodurga - Çorum ilinin ilçesi,

Diğer (kasba, köy, mahalleler) [değiştir]
Dodurga - Ankara ili Yenimahalle ilçesinin köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinin köyü,
Dodurga (Hacıömerler) - Balıkesir ili Dursunbey ilçesinin köyü,
Dodurga - Bartın ili Ulus ilçesinin köyü
Yeni Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin köyü,
Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin Kasabası/Nahiye Merkezi
Dodurga - Bolu ilinin merkez köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Bolu ili Mudurnu ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Çerkeş ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Orta ilçesinin Kasabası,
Dodurgalar - Denizli ili Acıpayam ilçesinin Kasabası,
Dodurga - Muğla ili Fethiye ilçesinin köyü
Dodurga - Sinop ili Boyabat ilçesinin köyü Dodurga Barajı

Tödürge - Sivas ili Zara ilçesinin köyü, Tödürge Gölü

Dodurga - Tokat ilinin köyü
0507 8179799_ Ali Beylerbeyi
 
DODURGA TARİHİ:



Dodurganın Tarihi
Orta Asyadan gelen Türk kavimlerin Oğuz Boyunu teşkil eden oymakları arasında yine Büyük Türk Hakanı olan Oğuz Kağan’ın Nizam-ül Mülk yani dünya nizamının mülki idaresini ele geçirmek için altı oğlunu görevlendirdiği hüküm yer alır. Bunları iki kola ayırmıştır. Bunlar Üçoklar ve Bozoklardır, ayrıca bu iki kolun mensup olduğu ve aynı zamanda Oğuz Kağan’ın evlatları olarak varsayılan kişilerde ikiye ayrılır bunlar Denizhan, Dağhan ve Gökhan Üçoklar koluna, Yıldızhan, Ayhan ve Günhan ise Bozoklar koluna mensupturlar. Beldemiz kısaca Oğuzların Bozoklar kolunun Ayhan sancağına teşekkül eden Dodurga oymağına mensuptur. Tarihi Osmanlı ve Selçuklu yazıtlarında hatta Moğolların Anadoluyu istilasını kaleme alan Çin’in tarihi kaynaklarında da yer alan hatta Türk tarihçilerinde desteklediği bu teoridir. Beldemizin ismi Toturga, Totruga isimlerinin gelişmesiyle mükerrer olmuş sonuç itibariyle bugünkü halini almıştır. Dodurga kelimesinin menşei ise Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügat-it Türk” isimli eserinde Dudriaga olduğu görülmektedir. Kaşgarlıya göre bugünkü Çankırı yöresinin bulunduğu coğrafyada Dodurga beldesine verilen isim Osmanlı Padişahı II.Murad’ın hüküm sürdüğü 1451,1452 yıllarında kadı vekilliği yapmakta olan ve ulema adledilen Dudri ağa yada Bedri ağa isimli kişinin adından gelmiş olabileceği bahsedilmektedir. Yine bununla ilgili olarak ünlü Florensalı seyyah Pegalotti “La Pratica Della Mercatura” isimli eserinde Anadolu beyliklerinde olan iştiraklerinde bir Dudri Ağa’dan bahsetmektedir. Fakat Pegalotti’nin bahsettiği kişinin meskun bulunduğu coğrafi konum Kaşgarlı’nınkiyle bağdaşmamaktadır. Pegalotti’nin iki teorisi bulunmaktadır bunlardan ilki Dudri ağa’nın bugünkü Çankırı bölgesinde 1400’lü yıllarda yaşamış bir bilgin olması, ikinci teorisi ise Dudriağa olarak bilinen bir bölgenin bugünkü Sivas il sınırları içinde yer alan bir yöre adı olduğudur. Fakat tüm bu teorilere rağmen tarihçi ve birçok araştırmacının Çankırı ilinin Dodurga beldesinin ismi teşekkülünü Oğuzlardan aldığını varsaymaktadır. Bu olgu daha kuvvetlidir, çünkü büyük tarihi kaynak olarak bilinen Oğuzların Oğuzname isimli resmi belgesine göre Oğuz boy ve kolların ismi Oymakların ismi Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesinden sonra yurt edindikleri bölgeler her oymak kendi adını vermiştir. Dolayısıyla tarihi süreçte göçebe olarak hayatlarını idame ettiren bu oymaklar çadır hayatından yerleşik hayata geçtiklerinde dolayısıyla Dodurga imside burada meskun bulunan oymağın ismi olması sebebiyle yerleşik düzende bölgenin ismi haline gelmiştir. Bunun yanı sıra Dodurga ismini taşıyan bugün çeşitli illerde 24 belde bulunmaktadır. Ayrıca 1520 ve 1566 yılları arasında hüküm sürmüş olan Kanuni Sultan Süleyman devrinde Dodurga Beldemiz Ankara’da bulunan Haymana sancağına bağlıydı fakat o devirde belde değil oymak olarak adlandırılmaktaydı. Yine bunlara ek olarak Türkolog olan İsveçli A.Vamberyan Anadolu oymaklarıyla ilgili bir liste hazırlamış bu listeye göre Dodurga beldemizin ismi Dodoung olarak yer almış yine o dönemlerde konsolosluk görevini yürüten General Petruseviç’in arşivlerinde de beldemizin ismi Doudougah olarak yer almıştır. Petruseviç’e göre Ankara’da meskun bulunan Gökmene sancağının en büyük nüfusa sahip Doudougah oymağıydı. (Dodurga hem Ankara’ya bağlı hem Haymana hem Gökmene sancaklarında bulunmaktaydı.) Petruseviç’e göre bu oymak 1880 yıllarında 4000 vergi nüfusuna sahipti. Ancak 4000 kişiyle adledilen Dodurga oymağının sadece beldemizle sınırlı olmadığı Ankara çevresinde bağlı diğer oymaklarında mensup olduğu bir teşekkül olduğu sanılmaktadır.
Dodurganın Damgası
Oğuz soyuna mensup 24 Oğuz boyunun ayrı ayrı damgaları bulunmaktaydı. Bugün nasıl ki her devlet dairesinin bir resmi mührü var ise Oğuzlarda da her boyun bir resmi mührü vardır. Dodurga beldemizin de Oğuzun yirmi dört boyundan birini teşkil etmesi sebebiyle bir mührü bulunmaktadır. (Bu mühür yukarıda verilmiştir.) Dodurganın mührü bir çok tarihçi tarafından değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bugün tarihçilerce geçerli ve doğru kabul edilen aşağıda belirttiğimiz Kartal resmini andıran kafa ve kanat kısmının ima edildiği figürdür. Zaten Dodurga oymağının işaretide Kartal olarak adlandırılan kuş simgesidir.

Bu damgalar Selçuklu ve Osmanlı hanedanlıklarında resmi idarelerde kullanılır, kadı ve oymak beylerinin halkı yönlendirmeleri ve resmi yazıt tespitlerinde bu mühürler kullanıldığı söylenmektedir. Hatta bu mühürlerin benzerlerini Osmanlı padişahları ve devlet erkanına mensup kişilerde kullanmaktaydı.

Dodurganın İşareti
Dodurga oymağı aslında Türkî coğrafyanın bir çok yerine dağılmıştır. Bu oymaklar günümüz itibariyle siyasi, iktisadi ve kültürel anlamda birbirlerinden kopmuştur. Ancak tarihinde tarihinde değişmez bir parçası olan amblemini yani işaretini kaybetmemiştir. Buna en yakın örnek olarak bizde Dodurga oymanğının işareti olan Kartal figürünü Dodurganın Sesi isimli dergimizin amblemi olarak kullanmaktayız. Bunun yanı sıra Sivasın Dodurga mezrasındaki halk, Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Dodurga yaylasındaki köylüler, Amasya’nın Sarı Kurşun köyündeki Dodurga oymağına mensup birkaç aileden teşekkül olan halk, Tarsus bölgesinde yaşayan ve bugün Varsak Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmen beylerinin mensup olduğu Dodurga oymağına dahil bütün beyliklerin hemen hemen hepsi Kartal figürünü kendi işaretleri kabul etmektedirler.
Değerli hemşehrilerimiz ; Dodurga beldemizle ilgili her şeyi güzümüzün yettiğince sizlere aktaracağız lakin bu çalışmalarda büyük çabalar sarf edilmektedir. Sizlerin desteğiyle birlikte bu güçlüklerin üstesinden geleceğimize inanmaktayız. Bu nedenle destek, öneri, özeleştirilerinizi bekliyoruz.

Dodurga Kelimesinin Anlamı
Dodurga kelimesini bugün kime sorsanız beldemizin adından ibaret olduğunu ifade edecektir. Fakat Dodurga kelimesi şayet Oğuz’un 24 boyunun Dodurga oymağının mensubiyetindeyse bir çoğumuzun bildiği gibi belde ismini oluşturmaktadır. Ancak Oğuznameye göre her oymağın bir adı ve bu adın bir anlamı ayrıca her oymağın bir işareti, damgası ve sayısı bulunmaktadır. Dodurga kelimesinin anlamıda bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı kayıtları, Selçuklu arşivleri ve Türk Tarihi araştırıldığında ortak sonuç olarak Oğuz kaynaklarının nitelendirdiği anlam ortaya çıkmaktadır. Bu anlam şudur ki Dodurga demek; Ülke alan, zapt eden, Yurt tutan anlamını taşımaktadır. Tarihi kaynaklar irdelendiğinde 1040 yılında başlayan Selçuklu hanedanlığının kurulma aşamasındaki yıllarda büyük bir payeye sahip olmuşlardır. Bunun yanı sıra yine Anadolu Selçuklularının hüküm sürdüğü 1077-1308 yılları arasında Dodurga oymağı bugünün tabiriyle süvari öncü birlik olmuştur. Bu nedenle Dodurga’nın anlamı Ülke alan, Yurt edinen olarak tarihteki yerini almıştır.


 

 
Bugün 77 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol