|
|
|
Ne Paraymış
param pulum eh var idi
herkes bana hep yar idi
işler güçler hep kar idi
ne para imiş bu para
selam veren gelirdi hep
yüzüme de gülerdi hep
sözde bana ölürdü hep
ne para imiş bu para
hep beraber gülüşürdük
neyimiz var bölüşürdük
ora bura dolaşırdık
ne para imiş bu para
para suyun çekti bir gün
gelmez oldu gelen her gün
kaşın çattı gülen her gün
ne para imiş bu para
borçlu alacak var dedi
alan veremem zor dedi
yiyen yediğini yedi
ne para imiş bu para
hepsinde binbir numara
gerek görmüyorlar ara
açtılar bin türlü yara
ne para imiş bu para
üç kuruşa böyle zillet
nasıl çeker bunca millet
usandım ben oldum illet
ne para imiş bu para
dün daha beslediklerim
haline yasladıklarım
erzine tosladıklarım
ne para imiş bu para
bir samana kırk yıl hatır
sayar vallah olsa katır
Allah sorsun çatır çatır
ne para imiş bu para
verdimse pek dert değil
inek gibi her gün sağıl
sonra otur ağla dağıl
ne para imiş bu para
ben para derdinden değil
mühim değil oldum sefil
yazdım zira az buz değil
ne para imiş bu para
varlığı sevdiriyormuş
her yerde övdürüyormuş
yokluğu sövdürüyormuş
ne para imiş bu para
ordan kesem burdan kırpam
paraynan dolsun torbam
alıp yüzlerine çarpam
ne para imiş bu para
anlamadı hiç Mustafa
nasıl zeka nasıl kafa
mal mülknen olmaz sefa
ne para imiş bu para
|
|
|
|
|
|
Mustafa Acıoğlu
Kör olası gözün para
Kim icat ettiyse seni
Boylasın ta cehennemi
Satın aldın bu âlemi
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Kurulmuşsun ki tahtına
Katlanır herkes kahrına
Kavgalar senin uğruna
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Kimisini pek kayırdın
Kimisini çok doyurdun
Anayı kızdan ayırdın
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Kimisini eyledin tok
Kimisinde varsın pek çok
Kimisinde hiç mi hiç yok
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Yere düşmen kapanın çok
Tanrı gibi tapanın çok
Seni ilah yapanın çok
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Sultanlığını bildirdin
Sevenini çok güldürdün
Nice insanlar öldürdün
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Sen olmayınca olmuyor
Olmayan rahat bulmuyor
Sensiz sevgide olmuyor
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Kimine çağlayıp aktın
Kimini hasret bıraktın
Nice ocakları yıktın
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Kimleri ateşe attın
Aslanı kediye sattın
Dünyayı önüne kattın
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Nefret eylesem bile
Uğruna çok çektim çile
Ne desem boşa nafile
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Her arayan bulmaz imiş
Sırrın herkes bilmez imiş
Sensiz hayat olmaz imiş
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
Seni kazanmasam açım
Mecburum sende ilacım
Yaşamak için muhtacım
Geçer senin sözün para
Kör olası gözün para
09.01.98
|
|
|
|
|
|
|
|
Dursun Demiray
|
|
Para Sevgisi
Kimilerini azdıran,
Isyanlara koyan para.
Kimilerini şaşırtıp,
Renkten, renge koyan para.
Anaları unutturan,
Babaları öldüttüren,
Sevgi,sayğıyı kaldıran,
Para sevgisidir para..
Zulümlere sebep olan,
Nice ocaklar yıkan,
Devletleri kapıştıran:
Para sevgisidir, para..
Ahıreti unutturan,
Dünya sevgisine sokan,
İbadetten alıkoyan,
Para sevgisidir para.
Kardeşleri düşman eden,
Helal, haramı yediren,
İnsanlara ğurur veren:
Para sevgisidir para..
İhlasa yara aldıran,
Riya peşinden koşturan,
Doymaz hırslara daldıran,
Para sevgisidir para..
Ecdadını unutturan,
Vatanı bile sattıran,
Ruşvet batağına sokan:
Para sevgisidir para..
Genç kızları soyunduran,
Çıplak ortalığa süren,
Şohret oldum ben söyleten:
Para sevgisidir para..
Fakır hakkını yediren,
Ğaripleri hor gördüren,
Kanaatı kayb ettiren,
Para sevgisidir para...
Namazları terk ettiren,
Zekatları verdirmeyen,
Hakka kulluk ettirmeyen:
Para sevgisidir para..
Mevlasını unutturan,
İnsan oğlunu azdıran,
Helal süte su kattıran:
Para sevgisidir, para..
Zengine vergi kaçırtan,
Hortumlarla,hortumlatan,
Ğasp peşlerinden koşturan:
Para sevgisidir para...
İnsanın aklını alan,
Kalbe fesadı dolduran,
Doyduğunu anlatmayan:
Para sevgisidir para...
Halıkını unutturan,
İmandan mahrum bırakan,
Harama,helal söyleten:
Para sevgisidir para...
Çok aşlara zehir katan,
Ballara sirkeyi döken,
Tuzları bile kokutan:
Para sevgisidir para...
Dostları düşman eyleyen,
Kumarda iflas ettiren,
Nice kanlar akıttıran:
Para sevgisidir para....
Şeytanın yerini alan;
Soysuza değer verdiren,
Beyaza sıyah söyleten:
Para sevgisidir para...
Değerleri alt üst eden,
Tenekeyi altun eden,
Ahlak, imanı kemiren:
Para sevgisdir, para...
Sevinmişti melun şeytan:
İcad edilince para...
Aldatmak çok kolay oldu:
Ortaya çıkınca para... 23.06.2006
|
|
|
|
|
|
Ali Sandıkçıoğlu
Gelde yaşa
Ekmek para
su para
gaz para
yol para
tatil para
okul para
adalet para
ha birde
mezar para
kefen para
başucunda okunan
dua para
hadi dostum
gelde yaşa dünyada
|
|
|
|
|
|
Muhlis Şutanrıkulu
|
|
|
Para Kirdir Yika Gider
Para icin kiymayin cana.
Para olmaz kimseden yana.
Para düsman sana bana.
Para kirdir yika gider.
Para eder cok huzurlu.
Para olur bazan zorlu.
Para gezer iki türlü.
Para kirdir yikar gider.
Para yakar duman eder.
Para sever yaman eder.
Para kula köle eder.
Para kirdir yika gider.
Para demez güzel cirkin.
Para olmaz kizip gergin.
Para bumu senin sevgin.
Para kirdir yika gider.
Para kemer olmaz bele.
Para kolay gelmez ele.
Para eder kendine köle.
Para kirdir yika gider.
Para bakmaz göz yasina.
Para gezer tek basina.
Para zehir cok asina.
Para kirdir yika gider.
Para göze rastik sürmez.
Para gelip cebe girmez.
Para insana rahat vermez.
Para kirdir yika gider.
Para kaypak ele gider.
Para orada rahat eder.
Para beni durma ye,der.
Para kirdir yika gider.
11.09.1999
|
|
|
|
|
|
İbrahim Karabulut
Garibanda Yoksun Para
bayanların çantasında
kumarbazın masasında
patronların kasasında
garibanda yoksun para
fukarada yoksun para
zenginlerin elindesin
fakirlerin dilindesin
elalemin cebindesin
garibanda yoksun para
fukarada yoksun para
hem kağıtsın hem demirsin
her ay başında gelirsin
yoksulluğu ne bilirsin
garibanda yoksun para
fukarada yoksun para
dostu dosta düşman ettin
alışveriş yaptım bittin
doğduğuma pişman ettin
fukarada yoksun para
ah niye bende yoksun para
sayende albüm yapamadım
bir sanatçı olamadım
mutluluğu bulamadım
yaraladın beni para
karaladın beni para
|
|
|
|
|
|
Ender Akyüz
|
Para
İçime attın derin bir yara
Sen nesin sorarım para
Kimini gökyüzünde gezdirin
Kimini Ayakaltında ezdirin
Değersizi sefihi ağa ettin şimdi
Böyle yücelttin, kimini hafif
Hafifi ağır gösterin para
Kendin kâğıttansın, yazın kalem de
Ne istersin böyle cümle âlemde
Her şeyi altüst ettirin para
Adın ile açılır kapanan kapı
Gördürün insana hayal serabı
Gül diken ettirenden para
Dertlerin çaresi bile olun
para
Yeri gelir anne baba küstürün
Yeri gelir evlatlıktan attırın
Nedir istediğin bilmem ki para
Kimini ağa ettin, kimini paşa
Kimini vurdun taştan taşa
Kardeşi düşman ettin kardeşe
Sorarım sen nesin para
Kimi senin için atar kendisini yara
Kimi sen olmasan bulunmaz derdine çare
Kimine beyaz giydirin kimine kara
Sen nesin bilmem ki para.
Fadime KOÇ
|
|
|
Helâl Para
Helâl para harca bitmez
Çalış, kazan helâl para
Hile ile kervan gitmez
Çalış, kazan helâl para
Hürmet güzel bir adettir
Huzur veren saadettir
Gel hakkını helâl ettir
Çalış, kazan helâl para
Helâl, haram dikkat eyle
Hakikati korkma söyle
Doğrulara kızma öyle
Çalış, kazan helâl para
Rızkını her yerde ara
Haram yeme düşsen dara
Hiç yüzüne çalma kara
Çalış, kazan helâl para
Çobanoğlu helâlı yer
Helâl, haram bellidir der
Hak edenin hakkını ver
Çalış, kazan helâl para
(08.02.2004)
|
|
|
|
|
|
Şevki Çobanoğlu
|
Attım Para İçin
Onurumu bir kenara
Attım inan para için
Akraba dost insanları
Sattım inan para için
Yanar dönerdir yüzleri
Hakir gördüler bizleri
Söylenen kötü sözleri
Yuttum inan para için
Utan dediler yaşından
Olmam dedim işimden
Şerefsizlerin peşinden
Gittim inan para için
Çok sevdim ben bu parayı
Yüzde yüz yaptım kirayı
Şu fakiri,fukarayı
İttim inan para için
Pişkin,pişkin gülerek
Doğru gerceği bilerek
Yalancı şahit olarak
Öttüm inan para için
Sözüm yanlış yapanlara
Mala mülke tapanlara
Doğru yoldan sapanlara
Çattım inan para için
|
|
|
|
|
|
Necip Çibuk
|
Para
Zamanıdır şimdi soyun para,
Evleneceksen düğün para,
Çamura atarsan para tura,
Dik geldi yere...
İğne para,deve para,
Parasız gidilmez pazara,
Traş parası yoksa yazara,
Sakal,bıyık moda...
Para su, para yol, para ateş,
Para Doktor,para ölüm,para kalleş.
Ağaya beleş,paşaya beleş,
Herkes paşamı ola...
Yandı dünya yandı
Krediler gırtlağa dayandı,
Hergün canlar kana boyandı,
Boğdu yaşamı para...
Bıktım ben can vere vere,
Saçanı görmedim yere,
Gel desen girecek kabire,
Kefeni kara...
Para,
Cep dolsun düre düre
Can çıkanda kabire gire
Kefen para... |
|
Orhan Semiz
Para
Bizimle dogmadin, bizimle olmezsin para
Pis mikrop neler yapmadin ki insanlara
Kimini ettin vezir, kimini de maskara
Aaah kirli yuzlu, mikrop ruhlu para
Dolasirsin cepten cebe, elden ele
Bana samanlik.. saraylari da ele
Elime mi geldin gele gele
Aaah kirli yuzlu, utanmaz ruhlu para
Gidisin soguk, gelisin sicak
Doyurmazsin verseler kucak kucak
Dilenci gibi dolasirsin kose bucak
Aaah kirli yuzlu, alcak ruhlu para
incecik kalibinla girersin aramiza
Deva sanariz seni her turlu yaramiza
Butun sevdiklerimizi degisiriz paramiza
Aaah kirli yuzlu, sahtekar ruhlu para
Bicak olur kesersin boynumuzu
Duzenbazliginla yikarsin oynumuzu
Alir gidersin kecimizi-koynumuzu
Aaah kirli yuzlu, cambaz ruhlu para
Kiyarsin inegimize-danamiza
Dusman edersin oz anamiza
Hasret edersin hatun sunamiza
Aaah kirli yuzlu, serefsiz ruhlu para
Kalkan olur kilic kirarsin
Kilic olur kalkandan hesap sorarsin
isciyi -issizi herkesi yorarsin
Aaah kirli yuzlu, yilan ruhlu para
Yeri gelir gidersin Ay'a
Sevmedigini birakirsin yaya
Buyukluk taslarsin en buyuk paya
Aaah kirli yuzlu, seytan ruhlu para
Firsat bulur vurursun zinciri
B.. edersin bir cuval inciri
Cozersin kalin ince her zinciri
Aaah kirli yuzlu, babasiz ruhlu para
Sana dokundukca midem bulanir
Serabini gorsem agzim sulanir
Asigin cok herkes sana dolanir
Aaah kirli yuzlu, Tanri ruhlu para
Sonunda mezarimi da kazarsin kazmanla
Gomersin acimadan dokuz tahtanla
Sen yine yasarsin kurnaz kafanla
Aaah kirli yuzlu, Azrail ruhlu PARA
|
|
Ahmet Okur
|
|
PARADIR PARA
Hiç sorulmuyor kimin n olduğuna
Sadece bakılıyor ayda aldığına
Soyu sülalesi nerden geldiğine
Her şeyin başı para dır para
Evlilikler bu kağıtla yapıldı
Örf adet haysiyet buna satıldı
Gavur İslam birbirine katıldı
Anayı kızdan ayıran para,dır para
O oldu kişide dik tutan başı
Onunla kendine güvenir kişi
Güvenilir kişi emindir işi
Her şeyin sahibi paradır para
Canına can katar darda kalınca
Doktor tatlı bakar elde olunca
Selalar da uzar zengin ölünce
Haktan sonra gelen paradır para
Her toplumda baş köşede yer olur
Yaş ça büyüğün de kalkar yer verir
Baban yaşı olsa kıyamda durur
Saygısını gösteren paradır para
İte taksan paşa diye çağır dır
Kuvvet verir hayvan gibi bağırdır
Oturaklı gösterir döşek ağırdır
Ayıbı nı kapatır paradır para
Ayıp da işlesen sayılır mübah
Para sahibine pek olmaz günah
Parasıza yardımcı sadece ALLAH
Cennete de götürecek paradır para
Nerden alırsan al yeter ki kazan
İrfanım da yazarak olmaz mı ozan
Kendine kahredip devamlı kızan
Beni derde düşüren paradır para
08/08/2006
İrfan KORKMAZ
|
|
Para
Kılığı düzeltip adam saydıran
Müşkülleri bir cevize sığdıran
Kimisini insanlıktan caydıran
Kimine din ile imandır para
Menfaatçi onun ile can bulur
Eşdeğerdir onur paradır gurur
Parayı görünce insafı kurur
Kimine merhamet vicdandır para
Her türlü keramet parada sanır
Can çekişse dostu parayı tanır
Hatırı uğruna hatta can alır
Ona candan öte bir candır para
Kimini yüceltir şaha kaldırır
Yokluğunda fukarayı yıldırır
Kimisini ipten bile aldırır
Kimine adalet kanundur para
İlhami der hiç birine kanmayın
Para ile onur buldum sanmayın
Varlığına yokluğuna yanmayın
Bana göre büyük düşmandır para
|
|
|
|
|
|
İlhami Arslantaş
|
|
Para Yok! (*)
meteliksiz bir garibim dünyada
hasta düştüm ilâç için para yok
para için minnetim yok sana da
hasta düştüm ilâç için para yok
hasta yatağımda inledim durdum
öldüğümü gece rüyamda gördüm
kefen için komşuya bir çuval sordum
çuval elli lira bende para yok
karadı gözlerim çıktı nefesim
vasiyet etmeye yetmedi sesim
cesedimi yıkadı da gözyaşım
iskatımı getirene para yok
baştan savma mezarımı eştiler
kefen için yırtık hasır açtılar
tabutumu götürmeden kaçtılar
imama da verilecek para yok
köy imamı kafayı çalıştırdı
evde kalmış ceketi araştırdı
sevinerek cepleri karıştırdı
cüzdan bomboş alınacak para yok
|
|
|
|
|
|
Mehmet Ali Yazıcı
|
Para
Yolundan çıkarttın sen okumuşu
Tüm kapılar açar bir dokunuşu
İnişe döndürür dimdik yokuşu
Sen misin kıymetli insan mı para
Cahille arkadaş oldun şımarttın
Aydınlık
dünyayı
neden kararttın
Biz çalıştık sen çalışmadın yattın
Sen misin kıymetli insan mı para
Ödül oldun kimisine verdiler
Bela oldun bazen çorap ördüler
Görünmeze gittin onu gördüler
Sen misin kıymetli insan mı para
İstersen sen han hamam yaptırırsın
Aslanı bir kediye kaptırırsın
Güzelleri çirkine taptırırsın
Sen misin kıymetli insan mı para
Seni bulan bulmayanı beğenmez
Sen olmazsan kimse gülmez
eğlenmez
Sensiz olanların namı söylenmez
Sen misin kıymetli insan mı para
Seni bulan sılasını unutur
Yaban ellerinde gönlün avutur
Sevenleri sevdiğinden soğutur
Sen misin kıymetli insan mı para
Ne işe yararsın insan olmazsa
İnsanlar seni üstbaşa koymazsa
Bulamayan senden medet ummazsa
Sen misin kıymetli insan mı para
Hep söylerim önce insan sonra sen
Oyna hadi kendin oyna kendin yen
Mahşere dek elbet insanda denen
Ey kulun sınavı bilesin para
2009 istanbul |
|
Ramazan Kılıç
|
|
|
Satılmış Yürekler
Bıktım usandım ödemekten,
Para için ölenleri görmekten.
Bitmez tükenmez bu para sevdası,
Gibi her derdin devası.
Para verin, para verin, para verin
Bu da yetmez daha verin.
Hani sevgi nerede saygı?
Artık para olmuş dünyaları.
Paran varsa mühim değil gerisi,
Olmasan da yok senden iyisi.
Para verin, para verin, para verin
Bu da yetmez daha verin.
Parasız olmuyor saadet,
Bu durumdan oldum eder nefret.
Para satın almış yüreklerimizi,
Üstü kalsın denmiş yok etmiş sevgimizi.
Para verin, para verin, para verin
Bu da yetmez daha verin.
Öderiz her seferinde bedelini,
Mutlu etmez aldıklarımız hala bizi.
Hep daha fazlasını isteriz,
Bir bakmışız ki paranın esiriyiz.
Para verin, para verin, para verin
Bu da yetmez daha verin.
Satın alamayacağını gösterelim ona,
Bazı şeylere paha biçilemez parayla.
İzin vermeyelim benliğimizi çalmasına,
Bizim olan tek şeyi almasına.
12 Ekim 1998 Pazartesi 23:31 / İstanbul
|
|
|
|
|
|
Güliz Ardilli
|
Şimdi öne çıktı para
Unutmuş evlat babayı,
Şimdi öne çıktı para,
Soran yoktur akrabayı,
Şimdi öne çıktı para.
Kardeş kardeşi aldatır,
Konuşturur çatır çatır,
Kalmadı sevgiyle hatır.
Şimdi öne çıktı para.
İstisnalar beni anlar,
Durmadan akıyor kanlar,
Yanar onun için canlar,
Şimdi öne çıktı para.
Dostluk bağını tez örer,
Umut söner birer birer,
Evlilikler kıssa sürer,
Şimdi öne çıktı para.
Kimisi göğsünü döver,
Durmadan kendini över,
Sevende parayı sever,
Şimdi öne çıktı para.
İnsan insanlara çatar,
Zalim olan kurşun atar,
Kimi vicdanını satar,
Şimdi öne çıktı para.
Bazısı ortamı bozar,
Beş kuruş görünce azar,
Kaya üzülerek yazar,
Şimdi öne çıktı para.
|
|
|
|
|
|
Osman Kaya Malatya
Para mutluluk değil ki
Lüzümü yok gelme ben yokum ki
Ne seni istiyorum ne de sevgini
Bahşetme servet kalsın istemem
Para mutluluk değil seni istedim
Mevlana değilim dönüyorum evde
Yalan söyleme ya gel yada gelme
Tövbe etme ben yalan söylemem
Para mutluluk değil seni istedim
Yunus değilim ki seni ne diyorsun
Beni mutluluk bir de seni istiyorum
Yaradana beni bıraktın yaşamam zor
Para mutluluk değil seni istiyorum
Kul hakı yiyen sen zalımliği de sen
Af yok ki buna allah inan şahitir
Sen huysuz garektenden de çok
Para mutluluk değil seni istiyorum
Kul hakım varsa helal etmiyorum ki
Alan yiyen elini salayıp gidemez ki
Yanıma gelme ben öldüğümde sen
Para mutluluk değil seni istedim
Eden bulur mutlaka sen dürüst ol
Öldüğümde arkaya bakmam ki ben
Gelme sen yanıma hesabın ağırdır
Para mutluluk değil seni istedim
Azat etim seni git geri bakma ki
Bak beddua etmedim ki mutlu ol
Azda olsa az mı beni sen ağlatın
Para mutluluk değil seni istedim
Git söyleme haber verme kimseye
Ağlatmışsın ağlayacaksın mutlaka
Kim olursa olsun Allah af etmez
Para her şey değil mutluluk başka |
|
Navruz Kaplan
|
Ulan Para Seni İcat Edenin...
ULAN PARA SENİ İCAT EDENİN
Anladım ki Babam çok çok haklıymış,
Ulan para seni icat edenin...
Şan ve şöhret her şey, sende saklıymış,
Ulan para seni icat edenin...
Herkes bilir Karun, şimdi nerdedir?
Eğilmeyen başlar sensiz yerdedir,
Düdüğü öttürmek sırrı sendedir,
Ulan para seni icat edenin...
Sensiz saraylar da, seyran olmuyor,
Giysi bulunmuyor karın doymuyor,
Delik cebe kimse selam vermiyor,
Ulan para seni icat edenin.
Hastanede doktor bakar yüzüme,
Doğum müjdeleyen, ebe, hemşire,
Hasta bakıcılar ve de eczane,
Ulan para seni icat edenin...
Anamdan doğalı ihtiyacımsın,
Okulda askerde başta tacımsın,
Mezarlıkta bile bana lazımsın,
Ulan para seni icat edenin.
Bu gırtlak bu mide bende olunca,
Lazımsın Yağmura ömrü boyunca,
İktadarın biter toprak olunca,
Ulan para seni icat edenin.
Gediz, 27.09.02 Y. Yağmur Nebi Ünler
|
|
|
|
|
|
Nebi Ünler
|
Kelepir sevda
Alıp çıkmışsın çarşı, pazara
Yazık değilmi? satıyorsun yok pahasına
Kıyamazdım ben ona bakmaya
Söylesene bu sevda kaç para
İçimde yaşayan umuttun
Dumanlı başımda hırçın buluttun
Bilmenki beni neden unuttun
Söylesene bu sevda kaç para
Kuruttun göz pınarlarımı
Çaldın ömrümün baharlarını
Talan eyledin gönül bağlarımı
Söylesene bu sevda kaç para
El sürme kanar yaralarım
Kırılmış sana uzanan dallarım
Farkında olmadan geçmiş yıllarım
Söylesene bu sevda kaç para
Nişan aldıda attı oku
Tam isabet kalbimden vurdu
Gençliğimi verdim bu kadar
ucuzmu
?
Söylesene bu sevda kaç para
|
|
|
|
Hicabi Ceylan
|
|
Satılık Aşk
Deniz gözleri
Ebrulu bakışlı
Sevdayı kendine esir eden
Omuzu şallı kız.
Söyle! Aşkını kaça sattın?
Kaç kere görücüye çıktı
Uzun saçların
Kaç pazarlığa teslim oldun
Söyle
Kaç kere gerçekten aşık oldun
Zaten herşey para olmuş
Ve para pul
Bir de sen aşkı satsan ne yazar.
Çünkü para
En kral delikanlıyı bile bozar
|
|
|
|
|
|
Uğur Arslan
Kaç Para
Kitlendim bir aşka,kafayı taktım
Özledim mektubun,ucunu yaktım
Bir ömür boyunca,yollara baktım
Başımı taşlara,vursam kaç para.
Acılar yaşadım,tınmadım bile
Bir bülbül misali,hasrettim güle
Öykümüz dolaşsın,dillerden dile
Başımı taşlara,vursam kaç para.
Bir çırpıda geçti,çabucak zaman
Bana hayat uzun,demeyin aman
Felekten silleyi,yemişim yaman
Başımı taşlara,vursam kaç para.
Ben dedeyim artık,sende bir nine
Sevmekten yılmadım,yaşlandım yine
Sitem ediyorum,geçen her güne
Başımı taşlara,vursam kaç para.
Şu yorgun gözlerim,hayale daldı
Yaşandı sevdalar,anılar kaldı
Sisli hatıralar,yerini aldı
Başımı taşlara,vursam kaç para.
DOST KALEMLERDEN
Oy bu sevda beni küle çevirdi
Daha baharımda yere devirdi
Kuruttu yaprağım gazel savurdu
Başımı taşlara vursam ne fayda...Hamit YALÇIN
Eğilmiş gölgesinde seviştiğimiz ağaçların dalları
Savrulmuş her yana bize gölge olan yaprakları
Hasretlikten kurumuş sevdiğimin gözyaşları
Başımı taşlara vursam kaç para
Çare bulmaz bendeki yara...Tayfun BULUT-Kardelenler Açınca Grubu
Paranın ne değeri var şu yalan dünyada
Atsan parayı sokağa bil ki yemez onu kurt kuşda
Vurma boş yere başını taşa
Beş para vermezler ümitlenme boşa
Gerçek olmasa bile hayalinde aşkı yaşa: ) ...Necati KAVLAK
Coştun yine şahmerdanım
Vurma başın taştan taşa
Yüreğin aşkın deryası
Sığmaz asla yaza kışa...Mehmet SARI
Baştacı ettim de, pek sevilmedim
Kalbimde taht kurdum,hiç övülmedim
Leyla oldum çölde, yandım dövüldüm.
Başımı taşlara vursam kaç para...Aysel TARCAN-Sevda Şairi
Bir sevgi fakiri elinde, omrum tukendi
Yarinlarimin umudu, mum gibi eridi bitti
Kayboldu gunesim, gecelere sardim umitlerimi
Yolun yarisinda,ah etsem yolsam sacim kac para..Berat Bahure ANTEPLİOĞLU
Baharlar görmedim mevsim kıştı
Saçlarıma zamansız aklar düştü
Sensiz geçen ömrüm ölüme eşti
Başımı taşlara vursam, kaç para.. Çeşmi Dil
seni cok sevdim ölürcesine
Gönlümü yasa tuttum delicesine
Düstüm kara talihimin pencesine
Simden sonra karsima ciksan kac para...Mehmet HARİMDAR |
|
M.M.REVANLI
|
Af Dileyen Satılmış
Yüreğim kaç para etti af buyur
Bir tebessüm bir anı bir umut
Heyecanım kaç para etti
Merakıma af buyur
Kimler geldi pazara
Beni kime sattın af buyur
Alıcının boyu posu
Ya endamı neydi af buyur
Şiirime tükürülmüş
Merakıma af buyur
Sırçadan sarayın mübarek olsun
Ben satılmışım af buyur
Kimler geldi pazara
Kaç domates hıyara
Kaç araba villaya
Kalbimi sattın af buyur
Islak gözlerim kaç para etti
Seninle geçen gecelerim
Ya il il züğürt gurbetlerim
Hepsi kaç para etti af buyur
|
|
|
|
|
|
İlhan Arslan
|
|
KARA PARA “
Kimi bir ömür tüketir, kimi doğuştan saygındır
Kimi lüks'e çok düşkündür, gösterişede baygındır
Fırsat kollar Kimileri, yolsuzluklara aygındır
Ne yazık olumsuz haller, ülkemizde çok yaygındır
Öyle insanlar vardır ki, set çeker haram akara
Zorluklarla becelleşir, alnı açık, bahtı kara
Namus ile iffet ile, yaraları sara, sara
Kıt kanaat geçinir hep, Rabbe yakara, yakara
Öyle insanlarda varki, haysiyet, onur makara
Egoistlik, kara para, düşkün menfaat çıkara
Para kara ne farkeder, kararmış, yüreği kara
Böyle gelmiş böyle gider, dürüst vatandaş fukara
Kolay kazanç kolay para, alışkındır, kir pasak’a
Kanun nizam hak getire, meyil pek çoktur Yasak’a
Fütursuzlukla fiyaka, hıyanetlik, birde caka
Çalar, çırpar, mutlak kırpar, yüzünede baka, baka |
|
Refah Torlak
Parayı Veren Düdüğü Çalar (Gülmece)
Hoca bir gün pazara gidiyordu
Çocuklara birşeyler alayım diyordu
Etrafını mahalledeki çocuklar sardı
Onlarında bir çok isteği vardı...
Biri topaç istedi
Birisi şeker sakız dedi..
Ama hiç biri para vermedi!
Arka sıradan bir çocuk
On kuruş verdi
Hocadan bir düdük istedi
Hoca pazardan geldi
Para verene...düdüğü verdi
Diğer çocuklar dediler:
Hani bizimki?
Hoca dedi:
Gelmez yolda sizin ki..
Para vermeyen avcunu yalar
Para veren düdüğü çalar. |
|
Ahmet Mansuroğlu
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İlçe [değiştir]
Dodurga - Çorum ilinin ilçesi,
Diğer (kasba, köy, mahalleler) [değiştir]
Dodurga - Ankara ili Yenimahalle ilçesinin köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Afyonkarahisar ili Sandıklı ilçesinin köyü,
Dodurga (Hacıömerler) - Balıkesir ili Dursunbey ilçesinin köyü,
Dodurga - Bartın ili Ulus ilçesinin köyü
Yeni Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin köyü,
Dodurga - Bilecik ili Bozüyük ilçesinin Kasabası/Nahiye Merkezi
Dodurga - Bolu ilinin merkez köyü/mahallesi (2008),
Dodurga - Bolu ili Mudurnu ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Çerkeş ilçesinin köyü
Dodurga - Çankırı ili Orta ilçesinin Kasabası,
Dodurgalar - Denizli ili Acıpayam ilçesinin Kasabası,
Dodurga - Muğla ili Fethiye ilçesinin köyü
Dodurga - Sinop ili Boyabat ilçesinin köyü Dodurga Barajı
Tödürge - Sivas ili Zara ilçesinin köyü, Tödürge Gölü
Dodurga - Tokat ilinin köyü
|
|
DODURGA TARİHİ:
Dodurganın Tarihi
Orta Asyadan gelen Türk kavimlerin Oğuz Boyunu teşkil eden oymakları arasında yine Büyük Türk Hakanı olan Oğuz Kağan’ın Nizam-ül Mülk yani dünya nizamının mülki idaresini ele geçirmek için altı oğlunu görevlendirdiği hüküm yer alır. Bunları iki kola ayırmıştır. Bunlar Üçoklar ve Bozoklardır, ayrıca bu iki kolun mensup olduğu ve aynı zamanda Oğuz Kağan’ın evlatları olarak varsayılan kişilerde ikiye ayrılır bunlar Denizhan, Dağhan ve Gökhan Üçoklar koluna, Yıldızhan, Ayhan ve Günhan ise Bozoklar koluna mensupturlar. Beldemiz kısaca Oğuzların Bozoklar kolunun Ayhan sancağına teşekkül eden Dodurga oymağına mensuptur. Tarihi Osmanlı ve Selçuklu yazıtlarında hatta Moğolların Anadoluyu istilasını kaleme alan Çin’in tarihi kaynaklarında da yer alan hatta Türk tarihçilerinde desteklediği bu teoridir. Beldemizin ismi Toturga, Totruga isimlerinin gelişmesiyle mükerrer olmuş sonuç itibariyle bugünkü halini almıştır. Dodurga kelimesinin menşei ise Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügat-it Türk” isimli eserinde Dudriaga olduğu görülmektedir. Kaşgarlıya göre bugünkü Çankırı yöresinin bulunduğu coğrafyada Dodurga beldesine verilen isim Osmanlı Padişahı II.Murad’ın hüküm sürdüğü 1451,1452 yıllarında kadı vekilliği yapmakta olan ve ulema adledilen Dudri ağa yada Bedri ağa isimli kişinin adından gelmiş olabileceği bahsedilmektedir. Yine bununla ilgili olarak ünlü Florensalı seyyah Pegalotti “La Pratica Della Mercatura” isimli eserinde Anadolu beyliklerinde olan iştiraklerinde bir Dudri Ağa’dan bahsetmektedir. Fakat Pegalotti’nin bahsettiği kişinin meskun bulunduğu coğrafi konum Kaşgarlı’nınkiyle bağdaşmamaktadır. Pegalotti’nin iki teorisi bulunmaktadır bunlardan ilki Dudri ağa’nın bugünkü Çankırı bölgesinde 1400’lü yıllarda yaşamış bir bilgin olması, ikinci teorisi ise Dudriağa olarak bilinen bir bölgenin bugünkü Sivas il sınırları içinde yer alan bir yöre adı olduğudur. Fakat tüm bu teorilere rağmen tarihçi ve birçok araştırmacının Çankırı ilinin Dodurga beldesinin ismi teşekkülünü Oğuzlardan aldığını varsaymaktadır. Bu olgu daha kuvvetlidir, çünkü büyük tarihi kaynak olarak bilinen Oğuzların Oğuzname isimli resmi belgesine göre Oğuz boy ve kolların ismi Oymakların ismi Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesinden sonra yurt edindikleri bölgeler her oymak kendi adını vermiştir. Dolayısıyla tarihi süreçte göçebe olarak hayatlarını idame ettiren bu oymaklar çadır hayatından yerleşik hayata geçtiklerinde dolayısıyla Dodurga imside burada meskun bulunan oymağın ismi olması sebebiyle yerleşik düzende bölgenin ismi haline gelmiştir. Bunun yanı sıra Dodurga ismini taşıyan bugün çeşitli illerde 24 belde bulunmaktadır. Ayrıca 1520 ve 1566 yılları arasında hüküm sürmüş olan Kanuni Sultan Süleyman devrinde Dodurga Beldemiz Ankara’da bulunan Haymana sancağına bağlıydı fakat o devirde belde değil oymak olarak adlandırılmaktaydı. Yine bunlara ek olarak Türkolog olan İsveçli A.Vamberyan Anadolu oymaklarıyla ilgili bir liste hazırlamış bu listeye göre Dodurga beldemizin ismi Dodoung olarak yer almış yine o dönemlerde konsolosluk görevini yürüten General Petruseviç’in arşivlerinde de beldemizin ismi Doudougah olarak yer almıştır. Petruseviç’e göre Ankara’da meskun bulunan Gökmene sancağının en büyük nüfusa sahip Doudougah oymağıydı. (Dodurga hem Ankara’ya bağlı hem Haymana hem Gökmene sancaklarında bulunmaktaydı.) Petruseviç’e göre bu oymak 1880 yıllarında 4000 vergi nüfusuna sahipti. Ancak 4000 kişiyle adledilen Dodurga oymağının sadece beldemizle sınırlı olmadığı Ankara çevresinde bağlı diğer oymaklarında mensup olduğu bir teşekkül olduğu sanılmaktadır.
Dodurganın Damgası
Oğuz soyuna mensup 24 Oğuz boyunun ayrı ayrı damgaları bulunmaktaydı. Bugün nasıl ki her devlet dairesinin bir resmi mührü var ise Oğuzlarda da her boyun bir resmi mührü vardır. Dodurga beldemizin de Oğuzun yirmi dört boyundan birini teşkil etmesi sebebiyle bir mührü bulunmaktadır. (Bu mühür yukarıda verilmiştir.) Dodurganın mührü bir çok tarihçi tarafından değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bugün tarihçilerce geçerli ve doğru kabul edilen aşağıda belirttiğimiz Kartal resmini andıran kafa ve kanat kısmının ima edildiği figürdür. Zaten Dodurga oymağının işaretide Kartal olarak adlandırılan kuş simgesidir.
Bu damgalar Selçuklu ve Osmanlı hanedanlıklarında resmi idarelerde kullanılır, kadı ve oymak beylerinin halkı yönlendirmeleri ve resmi yazıt tespitlerinde bu mühürler kullanıldığı söylenmektedir. Hatta bu mühürlerin benzerlerini Osmanlı padişahları ve devlet erkanına mensup kişilerde kullanmaktaydı.
Dodurganın İşareti
Dodurga oymağı aslında Türkî coğrafyanın bir çok yerine dağılmıştır. Bu oymaklar günümüz itibariyle siyasi, iktisadi ve kültürel anlamda birbirlerinden kopmuştur. Ancak tarihinde tarihinde değişmez bir parçası olan amblemini yani işaretini kaybetmemiştir. Buna en yakın örnek olarak bizde Dodurga oymanğının işareti olan Kartal figürünü Dodurganın Sesi isimli dergimizin amblemi olarak kullanmaktayız. Bunun yanı sıra Sivasın Dodurga mezrasındaki halk, Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Dodurga yaylasındaki köylüler, Amasya’nın Sarı Kurşun köyündeki Dodurga oymağına mensup birkaç aileden teşekkül olan halk, Tarsus bölgesinde yaşayan ve bugün Varsak Türkmenleri olarak adlandırılan Türkmen beylerinin mensup olduğu Dodurga oymağına dahil bütün beyliklerin hemen hemen hepsi Kartal figürünü kendi işaretleri kabul etmektedirler.
Değerli hemşehrilerimiz ; Dodurga beldemizle ilgili her şeyi güzümüzün yettiğince sizlere aktaracağız lakin bu çalışmalarda büyük çabalar sarf edilmektedir. Sizlerin desteğiyle birlikte bu güçlüklerin üstesinden geleceğimize inanmaktayız. Bu nedenle destek, öneri, özeleştirilerinizi bekliyoruz.
Dodurga Kelimesinin Anlamı
Dodurga kelimesini bugün kime sorsanız beldemizin adından ibaret olduğunu ifade edecektir. Fakat Dodurga kelimesi şayet Oğuz’un 24 boyunun Dodurga oymağının mensubiyetindeyse bir çoğumuzun bildiği gibi belde ismini oluşturmaktadır. Ancak Oğuznameye göre her oymağın bir adı ve bu adın bir anlamı ayrıca her oymağın bir işareti, damgası ve sayısı bulunmaktadır. Dodurga kelimesinin anlamıda bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı kayıtları, Selçuklu arşivleri ve Türk Tarihi araştırıldığında ortak sonuç olarak Oğuz kaynaklarının nitelendirdiği anlam ortaya çıkmaktadır. Bu anlam şudur ki Dodurga demek; Ülke alan, zapt eden, Yurt tutan anlamını taşımaktadır. Tarihi kaynaklar irdelendiğinde 1040 yılında başlayan Selçuklu hanedanlığının kurulma aşamasındaki yıllarda büyük bir payeye sahip olmuşlardır. Bunun yanı sıra yine Anadolu Selçuklularının hüküm sürdüğü 1077-1308 yılları arasında Dodurga oymağı bugünün tabiriyle süvari öncü birlik olmuştur. Bu nedenle Dodurga’nın anlamı Ülke alan, Yurt edinen olarak tarihteki yerini almıştır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|